BİLGİM, ONAYIM, İZNİM YOK
1991 yılında Büyük Madenci Grevi esnasında 100 bin kişinin Ankara"ya yürümesi ile , yurdun dört bir tarafından, gazeteciler yazarlar aydınlar Genel Maden İş Sendikasına (GMİS) destek vermişti . Bu desteklerden biri de Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi ve heykeltıraş Metin Yurdanur idi.
Bu olayların yaşandığı günlerin ardından ,heykeltıraş Metin Yurdanur, yaşananların etkisiyle Ankara’da Olgunlar Sokakta dikilen bronz, Kozlu’da ise karışık malzemeden yarattığı madenci anıtlarını yapmıştı.
Bakıldığında 100 bin insanın görkemli yürüyüşünü tek bir vücutta gösteren bu anıt, tüm ihtişamı ile Ankara"da ve Kozlu"da dikili haldeyken , Kozlu Belediyesi tarafından inanılmaz bir hata yapıldı. Heykel, sanayi boyası ile sarı ve mavi renklere boyandı. Bu aynı zamanda ; 5846 sayılı Telif Hakları Kanununa göre aykırı idi.
ALİ BEKTAŞ TELEFONUNU AÇMAMIŞ
Bu olaydan sonra eser sahibi Metin Yurdanur, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş ile görüşmek istemiş fakat kendisine telefon bile bağlanmamıştı.
Bunun üzerine, kendi sosyal hesaptan anıtın orijinal halini ve hem de boyanmış halini paylaşarak: “ Bilgim, iznim ve onayım olmadan yapılan bu yanlıştan bir an önce dönülmesini, hem kendi adıma hem de canlarını maden ocaklarında yitiren binlerce maden işçisi adına diliyorum.” diye yazmıştı.
METİN YURDANUR KİMDİR ?
1951 yılında Sivrihisar'da doğdu. Çocukluk yıllarından itibaren babasının demirci atölyesinde, ona yardımcı oldu. Çocukluk ve gençlik yıllarını Sivrihisar'da, üç bin yıllık Frigya, Roma ve Selçuklu uygarlıklarının kalıntıları arasında geçirdi ve üç boyutlu formlara ilgi ve sevgi duymaya başladı.
1972 yılında Gazi Eğitim Enstitüsünün resim-iş bölümünden mezun oldu. 1972-1978 yılları arasında öğretmen okulu ve liselerde öğretmenlik yaptı. Öğretmenlik kimliğinin yanı sıra heykeltraş kimliği ile eserler üretti. İlk görev yeri olan Isparta'da Cumhuriyetin 50. yılı kutlamaları şerefine bir beton dökümden Atatürk anıtı yaptı.
1978-1981 yıllarında Gazi Eğitim Enstitüsü resim-iş bölümünde modelaj öğretmenliği yaptı. 1979'da Ankara Belediyesi’nin kentin plastik unsurlarla donatılması projesi kapsamında, gelen talep üzerine çeşitli heykel tasarımları hazırladı. Bunlar Abdi İpekçi Parkı’ndaki Eller, Ankara Garı Meydanı’ndaki Miras, Batıkent’teki Dayanışma isimli eserlerdir.
12 Eylül Darbesi sonrasında 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ile görevinden alınan öğretim üyelerinden birisi oldu ve serbest çalışmaya başladı.
1985 yılında Ankara'da OSTİM sanayi sitesinde kendi atölyesini açtı. Sivrihisar'ın girişine dikilen Nasrettin Hoca heykeli, kendi atölyesinde ürettiği ilk eserdir.
Dünyanın değişik yerlerinde sergilenen 100’den fazla kent heykeli üretmiştir. Eserlerinden bir kısmı Almanya, Japonya, Macaristan, Libya, Türkmenistan, Moğolistan ve Küba’da bulunur.
1992 yılında ,Zonguldak"ın ilçesi Kozlu girişinde ve Ankara Olgunlar sokağında bulunan madenci heykelini yapan sanatçıdır.
Yurdanur, atölyesinde biriken fiberglas modelleri 2005 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi yerleşkesinde Ben Anadolu'yum, Ben Cumhuriyetim, Ben Halkım başlıklı bir yıl süreli sergi ile paylaştı. Yaklaşık 50 eser içeren sergiyi 2005-2012 arasında her yıl farklı bir üniversitede tekrarladı.
Sanatçı Sivrihisar'da, kayalıkların yamacında bir açık hava heykel müzesi oluşturdu. 100 kadar eseri bu müzede yaklaşık yüz bin metrekarelik bir alanda eserlerinin sergilenir .Yurdanur, tescilli kültür varlıkları listesinde yer alan kendine ait 1907 tarihli konağı, devlet kurumlarının katkısı ile 2011-2017 arasında yenileyerek bir kültür ve sanat evine dönüştürmüştür."Metin Yurdanur Kültür Sanat Evi ve Heykel Bahçesi” olarak adlandırılan mekanı, ziyarete açıldıktan sonra 2 yılda yaklaşık 1 milyon kişi ziyaret etmiştir.
Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih.