Zonguldak

Ağıtlar yakılan facianın izleri...

TTK Kozlu Maden ocağında 3 Mart 1992’de meydana gelen grizu faciasında yaşamını yitiren 263 madenciden bazılarının, çalışırken üzerlerinde bulunan eşyalarının bir kısmı ve diğer malzemeler, patlamanın ardından aynı iş yerinin toplantı salonunda sergileniyor.

-TTK KOZLU MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ OCAĞINDA 3 MART 1992’DE MEYDANA GELEN GRİZU FACİASINDA YAŞAMINI YİTİREN 263 MADENCİDEN BAZILARININ, ÇALIŞIRKEN ÜZERLERİNDE BULUNAN EŞYALARININ BİR KISMI VE DİĞER MALZEMELER, PATLAMANIN ARDINDAN AYNI İŞ YERİNİN TOPLANTI SALONUNDA SERGİLENİYOR...

-YEREL TARİH ARAŞTIRMACI VE MADEN MÜHENDİSİ EKREM MURAT ZAMAN VE BAŞMÜHENDİS MUSTAFA ÖZÇELİK’İN HAZIRLADIĞI SERGİDE, FELAKETİN İZLERİNİ YANSITAN MADENCİ BARETLERİ, BOTLAR, AKÜLER VE LAMBALARIN YANI SIRA DAKTİLOLAR VE FARKLI MALZEMELER YER ALIYOR

-TTK KOZLU MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ’NDE DÜZENLENEN TÖRENLE, FACİANIN 31. YILINDA 263 ŞEHİT MADENCİ ANILDI

 -ÖZEL HABER-

 (Haber: Orhan Akyüz) - Zonguldak’’ın Kozlu ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü ocağında 3 Mart 1992’de meydana gelen grizu faciasında yaşamını yitiren 263 madenciden bazılarının, çalışırken üzerlerinde bulunan eşyalarının bir kısmı ve diğer malzemeler patlamanın ardından aynı iş yerinin toplantı salonunda sergileniyor. Yerel Tarih Araştırmacı kimliğiyle de tanınan Maden Mühendisi Ekrem Murat Zaman ve Başmühendis Mustafa Özçelik’in hazırladığı sergide, felaketin izlerini yansıtan madenci baretleri, botlar, aküler ve lambaların yanı sıra daktilolar ve farklı malzemeler yer alıyor.

TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü ocağında 3 Mart 1992’de meydana gelen patlamada, kurtarma çalışmalarında yer alan kurumun Tahlisiye (kurtarma) Mühendisi Ekrem Murat Zaman, araştırmacı gazeteci Orhan Akyüz’e, facianın yaşandığı döneme ilişkin gözlemlerini anlattı.

Maden Mühendisi Zaman, felaket olarak da nitelendirilen yaşadığı günle ilgili şöyle konuştu:

‘’TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda sergilenenler, gaz ve toz patlamasından (grizu) çıkarılmış malzemelerdir.

2013’den itibaren oranın (toplantı salonunda sergilenenler) durumunu bilmiyorum. Kurtarma çalışmalarına katılan ekiplerin toplayarak oluşturduğu sergideki o dolabı, o dönem kurumun İncir Harmanı Emniyet Başmühendisi Mustafa Özçelik ile birlikte hazırlamıştık.

3 Mart 1992 tarihinde saat 19.45-20.00 arasında meydana gelen Kozlu Ocakları Gaz ve Toz Patlaması sonrasında, 1997 yılı sonuna kadar sürdürülen ocakların yeniden kazanılmasına da paralel yürütülen kurtarma çalışmalarını anlatmaya çalışacağım.

Patlamanın hemen ardından, kurtarma çalışmalarına başlandı. Özellikle mahsur kalanların ve yaralıların kurtarılması çalışmaları, 5 Mart 1992 saat 12.00’ye kadar aralıksız sürdürüldü.

Tahlisiye ekipleri tarafından yapılan ilk tespitlerden sonra engellerle karşılaşılmayıp, çalışma koşullarının sağlanabildiği, havalandırmanın da yeterli olduğu yerlerde çalışmalara cihazsız olarak devam edildi.

529 İŞÇİ KURTARILDI

5 Mart 1992’de saat 12.00’ye kadar sürdürülen ilk etap kurtarma çalışmalarında, 529 çalışanımızın sağ, aynı zamanda 78 çalışanımızın yaralı kurtarılarak hastanelere gönderildiği anlaşıldı.

Yangınla mücadele ve havalandırma sorunlarının çözümüyle birlikte kurtarma çalışmaları yürütülürken, ilk etapta 115 şehit madencimiz yer altından çıkarılarak ailelerine teslim edildi, gidilebilen her yere de ulaşılmıştı. Yangın, göçük gibi nedenlerle ulaşılamayan yerlerdeki 147 şehidimizin kurtarılması gerekiyordu.

Yer altında çalışma yürüten ekiplerden alınan bilgilere dayanılarak, yeni bir patlama ortamının oluşabileceği endişesiyle «Kriz Komisyonu» aynı yıl 5 Mart’ta saat 12.00’de çalışmaları durdurdu. Tüm ekiplerin yeryüzüne çıkması istendi.

Kriz Komisyonu’nun aldığı kararlar doğrultusunda, 5 Mart tarihinden itibaren 20 gün süre ile Kozlu ocaklarının tamamının yeryüzü ile bağlantıları barajlarla kapatıldı.

26 Mart 1992 tarihinde barajlar açıldı. Fakat gaz analiz değerlerinin ‘yangın ve patlayıcı ortam göstermesi’ nedeniyle ocaklar tekrar kapatıldı.

OCAKLARA 9 MİLYON METREKÜP SU POMPALANDI

Su ile söndürme kararı verilerek, aynı gün 30 numaralı kuyudan ocaklara su verilme işlemine başlandı. Ocaklara su basma işlemi 27 Haziran 1992 tarihinde durdurulduğunda, eksi 282 kotuna kadar ocaklara su doldurulmuş oldu. 3 ay içinde yer altına toplam 9 milyon 203 bin 442 metreküp su basılmış oldu.

28 Temmuz 1992’de ocakların açılmasından sonra ikinci etap kurtarma çalışmaları ve ocakların yeniden kazanılması çalışmalarına başlandı. 2-14 Ağustos 1992 tarihleri arasında eksi 200 katından 63 şehit madenci alınarak ailelerine teslim edildi. Cenazeleri, yer altında tertip edildiği yer, lamba numarası, özel eşyaları ve ayrıca tanıdığı bir veya birkaç mesai arkadaşı tarafından teşhis edilerek hazırlandı. 1 numaralı kuyu başında Cumhuriyet Savcılığı tarafından, yakınlarının tanıklığı ile yapılan kimlik tespitinin ardından ailelerine teslim edildiler.

5 Ekim 1992 tarihinde eksi 300 katına giriş yapıldı ve ‘Ocakların Yeniden Kazanılması’ çalışmaları başlatıldı.

Eksi 300 ve daha alt katlarda yürütülen kurtarma çalışmaları; ‘Su Boşaltma’ ve ‘Ocakların Yeniden Kazanılması’ çalışmalarıyla paralel yürütüldü.

1 Mart 1993 tarihi ile 30 Mayıs 1997 tarihi arasında eksi 300 ve daha alt katlardaki şehit madenciler alınarak ailelerine teslim edildi. Bu 5 yıllık süre içinde ana katlar, kurtarma çalışmalarına paralel çalışmalarla kazanıldı, Kozlu Müessesesi, yeniden çalışır hale getirildi.

PATLAMANIN ARDINDAKİ EŞYALAR

Zor koşullarda tamamiyle Kozlu Müessesesi elemanları tarafından yürütülen kurtarma çalışmalarında, şehit madencilerin üzerinden çıkan değerli eşyalar ailelerine teslim edildi. Burada sergilenen koruyucu malzemeler ve şehit madenci ailelerinin teslim almadığı kişisel malzemeler de 3 Mart 1992 tarihinde yaşananların unutulmaması ve ders alınması için salonda sergileniyor.’’

DEĞERLERE DEĞER VERİLMELİ

‘’Değerlerimize değer vermek, değerlerimize değer katmaktır’’ anlayışıyla Zonguldak’ın değerlerinden, Zonguldak sevdalısı olarak bilinen ve kentte TTK Zonguldak Maden Müzesi ve Üzülmez Vadi Projesi gibi birçok kalıcı eserlerin baş mimarı olarak bilinen Yerel Tarih Araştırmacı kimliğiyle de tanınan Maden Mühendisi Ekrem Murat Zaman’a, facianın canlı tanığı olarak verdiği bilgilerden dolayı teşekkür ediyorum.

ACILARDAN DERS ALINMALI

Yaşanan acılardan ders alınması, kabul edilemeyecek bu ve benzeri olası yeni felaketlerin olmamasının yanı sıra işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden önlemlerin alınması gerektiği için 3 Mart 2021’de yayınladığım ve bazı gazetelerin yanı sıra internet sitelerinde yer alan haberimi, okuyamayanlar için yeniden paylaşıyorum

FACİANIN 31. YILINDA 263 ŞEHİT MADENCİ ANILDI

Bu arada, havza tarihinin en büyük kazalarından 3 Mart 1992’deki grizu patlamasında yaşamlarını yitiren 263 madenci, şehit oldukları 3 Mart 1992’nin 31. yılında da TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü’ndeki kuyu başı tabir edilen alanda anıldı.

Törene Kozlu Kaymakamı Hüseyin Ece, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, TTK Genel Müdür Yardımcısı Fazlı Uncu, TTK Kozlu Müessese Müdürü Nurettin Yılmaz, TTK Armutçuk Müessese Müdürü Faik Alp,

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil ile bazı sendika yöneticileri, şehit madencilerin yakınları, siyasi parti ve meslek örgütü temsilcileri ile emekli madenciler katıldı.

Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı ve Kur'an-ı Kerim okunan törende dualar edildi, kurban kesildi, madencilere mevlit şekeri dağıtıldı.

‘’175 YILLIK ÜRETİM TARİHİNDE 5 BİNE YAKIN MADEN ŞEHİDİ VAR’’

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, törenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, 175 yıllık üretim tarihinde 5 bine yakın maden şehidi olduğunu söyledi.

Madencilerin deprem bölgesinde de can kurtarabilmek için mücadele ettiğine dikkati çeken Yeşil, şunları kaydetti:

‘’Madencilerimiz, enkaz altında kendi ailelerinden bir ferdiymiş gibi mücadele ederek kurtarma çalışması yaptılar.

Öncelikle tüm Türkiye’mizin başı sağolsun. 10 ilimizde büyük bir yıkım yaşandı. Depremlerde vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum.

175 yıldır biz bu topraklarda üretim yapıyoruz. 5 bine yakın maden şehidimiz var. Bunların içerisinde en büyük grizu facialarından biri 3 Mart 1992’de 263 arkadaşımızı kaybettiğimiz faciadır. 7 Mart 1983’de Armutçuk’ta (TTK Armutçuk Müessese Müdürlüğü) 103 arkadaşımız şehit oldu. Yakın zamanda da Amasra’da (Bartın’ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessese Müdürlüğü) 42 kardeşimizi kaybettik. Ben hepsine Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Madencilik zor meslek. Arkadaşlarımız zor şartlarda yerin yüzlerce metre altında bu mesleği icra etmeye çalışıyorlar.’’

‘’SADECE YERİN ALTINDA DEĞİLİZ’’

Başkan Yeşil, ‘’Sadece yerin altında değiliz, yerin üstünde de varız.

Yaşadığımız deprem felaketinde madenci kardeşlerimiz depremin etkilediği birçok ilde arama ve kurtarma çalışmalarına katıldı. Orada, yerin altında üretim yaptıkları gibi yaşam alanlarını oluşturarak deprem bölgesinde de enkazları delerek enkazda kalan vatandaşlarımıza nefes olmak için mücadele ettiler’’ diye konuştu.

‘’MADENCİLERİMİZ DEPREM BÖLGESİNDEN 350 VATANDAŞIMIZI YARALI KURTARDILAR’’

Başkan Yeşil, şöyle devam etti:

‘’Madencilerimiz deprem bölgesinden 350 vatandaşımızı yaralı kurtardılar, ne yazık ki 4 bin vatandaşımızın cenazesini çıkardılar. Büyük bir mücadele verdiler. Enkaz altında kendi ailelerinden bir ferdiymiş gibi mücadele ederek kurtarma çalışması yaptılar. Türkiye, maden işçilerinin arama ve kurtarma çalışmalarında ne kadar etkili olduğunu, tecrübeli olduğunu gördü. Bu konuda gerekli çalışmalarının yapılacağını düşünüyorum.

Bu tür felaketlerin ve maden kazalarının bir daha yaşanmamasını diliyorum.’’

Ayrıca GMİS Kozlu Şube Başkanı Dursun Başbakıcı, törende konuşma yaptı.

HABERİ HAZIRLAYAN: ORHAN AKYÜZ

SERGİ FOTOĞRAFLARI: ORHAN AKYÜZ

TÖREN FOTOĞRAFLARI: GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI BASIN BÜROSU GÜRKAY GÜNDOĞAN