Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından düzenlenen ‘GPS Ağı Değerlendirme ve Analiz Merkezi’ çalıştayı gerçekleştirildi. Mühendislik Fakültesi Prof. Dr. Refik Fenmen Amfisinde düzenlenen, Geomatik Mühendisliği Bölümü Arş. Gör. Gökhan Gürbüz’ün konuşmacı olduğu çalıştaya, Dekan Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Meteoroloji Genel Müdürlüğü Daire Başkanı İsmail Mert, TUBİTAK Uzay Araştırmacısı Betül Atalay, akademik personel ve öğrenciler katıldı.
Çalıştayın açılışında konuşan Prof. Dr. Kutoğlu, Geomatik Mühendisliği Bölümü bünyesinde geliştirilen GPS Ağı Değerlendirme ve Analiz Merkezince uydu verilerinin toplanılarak otomatik olarak işlendiğini, elde edilen sonuçların internet üzerinden afetmerkezi.beun.edu.tr/analiz-merkezi.html adresine gönderildiğini, bu sayede ülkede gerçekleşmekte olan sismik ve meteorolojik olayların daha iyi anlaşılabildiğini söyledi. Prof. Dr. Kutoğlu, analiz merkezinden elde edilen bilgiler ile depremlere neden olan yer kabuğu hareketlerinin de incelenmesi imkânını bulduklarını söyledi.
“İnsanoğlu olarak bu doğa olaylarını anlamaya, erken tahmin edip erken uyarı yapmaya gayret ediyoruz”
Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kutoğlu, son yüz yıldaki çalışmalara dikkat çekti. Meteorolojik olaylarda iyi sonuç elde edilmesine rağmen deprem gibi olayların erken tahminine ilişkin çalışmaların ise yeni olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kutoğlu, şöyle konuştu: "Geçen 100 yıldan itibaren insan nüfus artışı büyük noktalara ulaştı. İnsan nüfusu arttıkça talepler de artıyor. Bu anlamda da ülkelerin ekonomik büyüme isteği nedeniyle kentleşme de artıyor. Üretimler de artma eğilimi yönelimi gösteriyor. İnsanlar dünya üzerine daha fazla yayılmaya başlıyorlar. Bunun neticesinde insan faaliyetleri iklim ve olayları değiştirebildiği gibi tabii ki daha yaygın bir alanda yaşamaya başladığımız için deprem gibi olaylardan da daha fazla etkilenmeye başlıyoruz.
Doğa olayları insan hayatı üzerinde derin etkiler bırakan sonuçlar doğurabiliyor. Bu noktada insanoğlu olarak bu doğa olaylarını anlamaya, onları çözmeye, imkan varsa erken tahmin edip erken uyarı yapmaya gayret ediyoruz. Bu noktada da yine gözlemsel çalışmalar da insanoğlunun tarihine baktığınız zaman son dönem, son 100 yılda yoğunlaşmış durumda. Gözlemlere dayalı olarak doğa olaylarını anlamaya çalışıyoruz. Özellikle meteorolojik olaylarda çok iyi noktalara geldik. Ama deprem ve benzeri olaylarda henüz başlangıç seviyesinde sayılabiliriz. Gözlem istasyonlarımız, gözlem teknolojilerimiz giderek bilimdeki gelişmelerle doğru orantılı olarak gözlem teknolojilerimiz de artıyor. Gözlem teknolojilerimizin çeşitleri artıyor.
Bu bağlamda bize önemli bilgiler sağlayan gözlem teknolojilerinden bir tanesi de küresel konumlama sistemleridir. Uzayda konumlanmış uydulardan topladığımız bilgiler vasıtasıyla en başta konumlama bilgisi elde ettik. Yüksek hassasiyetli konumlama bilgisi elde ettik. Ondan sonra yine bilimsel çalışmalar vasıtasıyla depremlere neden olan yer kabuğu hareketlerini çözüp depremlerle ilişkilerini kurmaya başladık. Ötesinde de yine bu gözlemlerden yararlanarak birtakım işlemler vasıtasıyla atmosfer tabakasındaki iyonosfer ve troposferden de bilgiler sağlamaya başladık. Bunların bilgilerinden de meteorolojik olaylar hakkında da bilgi çıkartabilir noktaya geldik. Ülkemizde de bu GPS küresel konumlama sistemlerinden veri toplayan sürekli toplayan 146 istasyon söz konusudur. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Harita Genel Müdürlüğü’nün.
Birlikte ortaklaşa işletmiş olduğu 146 istasyon Türkiye’de sürekli GPS istasyonlarından veri toplar durumda. Gerek yurt içi gerekse yurt dışında birçok bilim insanı kendi çalışmalarını yapmak üzere bu verileri kullanarak bilimsel çalışmalar yapıyorlar. Bunları makalelere döküyorlar. Bizde bu verileri değerlendirebiliyorsak herkese çözümleri sunalım ki bir gözün bakmasıyla çözebileceğimiz şey çok az ama herkesin bu verileri analizine ulaşabilir bunların değişimlerini gözleyebilirse çok daha fazla çalışma yapılabilir. Çok daha fazla yüksek lisans, proje çalışması yürütülebilir. Herkesin iyi bir değerlendirici olmasını, GPS değerlendirici olmasını bekleyemeyiz.
Biz de onları servis yaparız internet üzerinden çözümleri servis yaparız. İlgilenen kullanıcılar kendi konularıyla ilgili buradaki detayları çıkartıp çalışmalarına katkı sağlayabilirler. Bilim ortamına katkı sağlamış oluruz diye düşündük. Zaten bilimde de şöyle bir felsefe vardır. Bilim paylaşıldıkça azalmayan yegane servettir. Eğer biz bir sonucu elde edebiliyorsak o zaman başkalarına da sunabilmeliyiz ki bilim gelişebilsin. Daha fazla değer üretebilsin.”
VİDA’yı hayata geçirdiler
Konuşmacı Arş. Gör. Gürbüz de Türkiye’de 146 sürekli gözlem yapan GPS istasyonunun olduğunu, analiz merkezi ile 4 ayrı uydudan koordinat bilgilerine ulaşılabildiğini, böylece atmosfer tabakasında bilgiler elde edilerek meteorolojik olaylara ilişkin gelişmelerin gözlemlenebildiğini söyledi. Gürbüz, “Hakan Kutoğlu ile birlikte gerçekleştirdiğimiz VİDA ismini verdiğimiz veri indirme ve değerlendirme algoritması değerlendirme merkezini tanıtacağız. Sürekli olarak 146 istasyon gözlem yapmaktadır. Biz de bu çalışma kapsamında madem tek bir alet kullanarak dört uydudan bir koordinat elde edebiliyoruz. Neden bütün Türkiye’nin ki sürekli olarak gözlem yapabiliyorsa biz de sürekli olarak koordinat kestirebildik. Sonrasında bu koordinat birleşenini kullanarak bulunduğumuz konumların devamlı maruz kaldığı deplasman değerlerinin deformasyonlarını belirleyerek hatta yükseklik parametresini kullanarak atmosfer birleşenlerini kestirebiliriz dedik. Bu fikirle ortaya çıkan çalışma sonucunda VİDA analiz merkezi sonunda devreye girdi. Tüm bu çalışmalar içerisinde VİDA 2018 yılı içerisinde tüm testlerin sonuçlarının yeterli doğruluğa ulaştığını fark ettik. 1 Ocak 2019’dan itibaren aktif olarak değerlendiremeye başladık” dedi.
Çalıştay, Gürbüz’ün GPS Ağı Değerlendirme ve Analiz Merkezi’nin hakkında bilgiler içeren bir sunumu ile sona erdi.