Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan, yerel ve ulusal medya temsilcileri ile bir araya gelerek Zonguldak gündemini değerlendirdi. Yıkılan Merkez Çarşısı, Acılık’ta yapılan İş Merkezi, Lavuar alanı, Fevkani köprü ve Ak Parti teşkilatı içindeki süreç hakkında açıklamalarda bulunan Başkan Alan, "Elinde bilgi ve belgesi olan basın yoluyla konuşmasın, savcılığa gitsin" ifadesini kullandı. Alan ayrıca Fevkani köprüyü kendisinin değil, devletin yıkma kararı aldığını kaydetti.
SAHİL PROJESİNDE SONA GELİNDİ…
Sahil projesinde sona gelindiğini belirten Başkan Alan konuşmasında, “Ankara ziyaretlerimiz hızlandı ve Zonguldak adına güzel temaslarda bulunduk. Zonguldak her geçen gün güzelleşiyor. Sahil projemizde sona gelindi. Geçen hafta pazartesi günü TOKİ tarafından geçici kabul heyeti geldi. Yüklenici firmaya 15 gün süre verildi. Bu ayın 18’ine kadar yüklenici firmaya ek süre vermişler. Kısmen de olsa vatandaşımız sahili kullanıyor. İşin sahibi TOKİ olduğu için takibi de onların uhdesinde olduğu için onlar değerlendirme yapacaklar. Ardından Milli Emlak ile yapılan görüşmeler de süreç devam edecek. Bizim gönlümüzde olan orada eskiden esnaflık yapan arkadaşlarında tekrar devam etmesi yönündedir. Ortak düşüncemizde orada iki yıldır esnaflık yapamayan ve bize zorluk çıkarmadan devletine ve bize güvenip çıkan o arkadaşların yararlanmasıdır. Kısmen birkaç dükkanda vatandaşa hizmet veriyor. Sahilimizin çok güzel olması ve tam anlamıyla açılması adına ben de süreci izliyorum. Lavuar alanında teknik ve elektrik alanında eksiklikler vardı. Lavuar projesini biraz revize etmek zorunda kaldık. Daha önceden 4 katlı bir yapı vardı. Ama son projede eksi kodu ile birlikte tek katlı bir binada kara kalındı. Bayram gelmeden etrafı çevrilip lavuar alanı projemizde start veriyor. On ay gibi bir sürede oradaki projenin de sonlanacağını düşünüyoruz.” ifadelerine yer verdi.
ELİNDE BİLGİ VE BELGESİ OLAN BOŞ KONUŞMASIN SAVCILIĞA GİTSİN!
AK Parti Zonguldak teşkilatı içinde gelişen konulara açıklık getiren Başkan Alan, “Son zamanlarda çıkan haberlerle ilgili biri bir şey biliyorsa ve bunun devletimize ve belediyemize zarar verdiğini düşünüyorsa ve ortada kamu zararı olduğu ifade ediliyorsa bunun basın yoluyla konuşulmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Bu tip konuşmalar, iftiralar gerçeği yansıtmamaktadır. Çıkıp konuşan arkadaşların ellerinde belgeleri varsa Cumhuriyet Savcılığı orda gidip gereğini yapsınlar. Ama bunu yapmayıp da basın yoluyla ellerinde bilgi ve belgeler olmadan bu şekilde konuşmalarını doğru bulmuyorum. Hepimizin devlet ve adalet karşısında boynumuz kıldan incedir. Mustafa Çağlayan dava arkadaşımız ve kardeşimiz. Bundan birilerinin rahatsız olması da beni bağlamıyor. Aramızda ne kan davası var nede mal davası da vardır. Barışmasını bilmeyen de kavga etmeyecektir. Bu bizim aile içi meselelerimizdir. Biz Mustafa Çağlayan ile ilgili bir sıkıntı içinde değiliz. Mustafa Çağlayan’ın ağzından bir laf var mı? Bununla alakalı Mustafa Çağlayan bir konuşma yapmıyorsa diğerlerine ne oluyor? İsmini zikrettiğiniz o arkadaş adli makamlara gidip de gereğini yaparsa daha mantıklı olur. Öyle basında çıkarak konuşarak olmaz işler. Bununla alakalıda bir yasal süreç devam ediyor. Çiğ yemedik karnımız ağrımıyor. Bunlara gülüp geçiyorum. Bunları ciddiye almıyoruz. Moral motivasyon bozmak ve hız kesmek için özellikle art niyetli hareket eden bir güruh var. Bu işlerde sürekli onların başlarının ağzından çıkıyor. Basına da yol verecek biri değiliz. O bunu demiş şu bunu demiş diyerek olmaz bu işler. Yargıya intikal eden bir süreç olduğu için bununla alakalıda daha fazla konuşmanın doğru olmadığını düşünüyorum.” dedi.
FEVKANİ KÖPRÜYÜ BEN DEĞİL, DEVLET YIKIYOR!
Fevkani Köprü’nün yıkımı konusunda kamuoyunda çıkan olumsuz haberleri doğruyu yansıtmadığının altını çizen Başkan Alan konuşmasında, “Balıkçı pazarı yıkıldıktan sonra o alanın bahçe olmasını isteyenler var. Fevkani köprüsü de yıkıldıktan sonra o alanda güzel bir açıklık oluşturacak. Fakat, o bölgede çalışan arkadaşların mağdur olmasını da istemiyoruz. Yarın köprü kaldıktan sonra görüntü ve işlevlik anlamında da o alanda yeni belediye binası olmasını ve vatandaşın rahat nefes alabilecekleri bir alan olmasını isteriz. Orayı en iyi şekilde projelendirip orada Fevkani Köprüsü 1952 yılında yapılmaya başlanıp 1955-56 yıllarında kullanıma açılıyor. Muazzam bir proje ama uzun yıllar hizmet ettiği için özelliğini kaybetmiştir. Şubat 2014 yılında final bir rapor var. Köprünün zaman içerisinde gerekli bakım ve onarımlarının yapılmadığı ve bazı metallerin de özelliklerini kaybederek bir metal yorgunluğu içinde olması nedeniyle işlevliğinin kaybolduğu ifade ediliyor. 15 Kasım 2017 yılında bir ihale yapılıyor. Köprümüzün etap etap bakım güçlendirme ve onarım çalışmalarının yapılması içinde dükkanların boşaltılıp çalışmalarının yapılması gerekiyor. Belediyemiz esnaflara bir yazı yazıyor. Belediyemize ecremisil ödenen esnaflara tebligat gönderiliyor. Belediye başkanına yetki verilmesi üzerine Fen İşleri Müdürlüğü tarafından da meclise yetki verilmesi adına teklifte bulunuyor. Dönemim belediye başkanı tarafından bu yazı gündeme alınmadan veto ediliyor. Akabinde işlerin aksamaması için Zabıta Müdürlüğü tarafında 96 esnafa tebligat gönderiliyor. Ama birçok esnaf bu tebligatları almıyor. O dönemde bu süreçler yüzünden bakım ihalesi iptal oluyor. Ve o firma belediyemize dava açıyor. O dava halen daha devam etmektedir. 80 tanesine tebligat gönderiyoruz. Tebliğ tarihinden itibaren 120 gün süreleri olduğunu belirtip kendilerine bildiriyoruz. Normalde 86 tane dükkan var. Ama bağımsız olarak 92 tane dükkan var. 82 tane ecremisil ödeyen de esnafımız var. Belediyemize haber vermeden dükkanları başkalarına kiralayan 11 tane esnafımız var. Belediyemize toplam 2,5 milyon borcu olan esnafımız var. Fevkani Köprüsü keşmekeşesi bu yönde olduğundan da herkesin haberinin olması lazım. Bazı arkadaşların buradaki ticaretlerinin sonlanmaması için çabaladılar. Biz elimizdeki raporu tüm kurumlara gönderdik. Bu raporla alakalı siyasi figürlerden hiç ses yok. Bizde diyoruz ki, Ömer Selim Alan istiyor diye yıkılmıyor. Ülke genelinde yaşanan doğal afetleri hepimiz gördük. Bundan dolayı bakanlık bu tür riskli yapılarla alakalı talimatı var. Bunu biz istemiyoruz. Bu bakanlığın talimatıdır. Bizde riskli yapı içerisinde olduğu için ve bu köprü ile alakalı risk raporu olmasından dolayı yıkıyoruz. Orada olacak bir felaketin ardından kimse bir şey yapamaz. Esnaf arkadaşlarımızın yasal haklarını aramaları da gayet doğal. İşgalci lafını kullanmıyorum. Ecremisil ödeyen arkadaşlarımıza yer gösterilmesi gibi bir durum olmadığını söylüyoruz. Mağduriyet olunmaması için onlara da defalarca söyledim. Buradaki iş merkezinde de onlar için planlarımız olduğunu bilmelerine rağmen olumsuz açıklamalar yapılması doğru değildir.” düşüncelerine yer verdi.
CHP VEKİLLERİ SAYIN VELİ AĞBABA’YI YANLIŞ YÖNLENDİRDİ
Fevkani Köprüsü’ndeki esnafların süreci konusunda CHP Zonguldak milletvekillerinin vekil Veli Ağbaba’yı yanlış bilgilendirdiklerine vurgu yapan Başkan Alan şu şekilde konuştu, “Veli Ağbaba’nın sosyal medya üzerinden de bir açıklama yapılması da çok talihsiz olmuş. Sayın milletvekilimiz Veli Ağbaba’nın yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum. Biz sayın vekillerimizle sürekli bir arada bulunuyoruz. Bize soru önergesi ile soru soracaklarına, bu köprü ile ilgili planlarınız nelerdir deseler gelseler olmaz mıydı? Çağırsalar seve seve ayaklarına da giderim. Veli Ağbaba yanlış bilgi aldığı için gerçek dışı bir paylaşım yapmış. Keşke, süreç kendilerine daha düzgün anlatılmış olsaydı. Adli mercilerin verileceği karara da sonsuz saygımız olduğunu da bilinmesini isteriz. Keşke, bize danışsalardı da böyle bir duruma düşmeseydiler.
Acılık iş merkezi çalışması var. Köprü altı esnafımızı da davet edeceğiz. Net bir şey olmadığı için onlarla henüz konuşmadık. Burada 86 esnafımızın mağdur olmamasını istediğimiz için onları davet edeceğiz. Bu yeni iş merkezinde Haziran ayında fiyat tarifesi açıklanacak. Bizzat sayın Bakanımızla konuştuk. Milletvekillerimizde buna şahittir. Veli Ağbaba’nın paylaştığı gibi değil. Sayın Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz’ın yanlış bilgilendirmesi sonucunda Veli Ağbaba bir yanılgıya düşmüştür. Biz esnafımızın mağdur edilmemesi adına bakanımızla bizzat konuştuk. Yarın bir gün biz bu arkadaşlarla muhatap olduğumuzda bize “bizi mağdur ettiniz?” dememeleri için konuştuk.
Özellikle 3-4 esnaf arkadaş sürekli bir yerlere gidip sadece kendi menfaatleri adına bu işleri köpürtüyorlar. Bu köprünün riskli olduğunu bilmelerine rağmen halen daha olumsuz çalışma içerisinde olmaları da onlara bir fayda sağlamaz. Yeni acılık binasında kira öder gibi tapu sahibi olacaklarını bilmelerine rağmen de çok sabırsız davranıyorlar. Bunları da bilmelerine rağmen emeğe saygısızlık yapanlara el insaf diyorum.
Bakanlıktan sırf köprü altı esnafı için gelecekler ve onların mağdur olmaması için onlara açıklamalar yapılacak. Buna rağmen olumsuz hareket etmeleri çok yanlış!.. Biz görevimizi yapıyoruz. Biz devlet adına yapıyoruz. Sizin için genel müdürle beş kez, bakanla üç kez konuştuk. Burada bir facia olsa bunun hesabı bana sorulur.
Biz köprü altındaki esnafımızın siyasi çalışmalarına bakmıyoruz. Biz vatandaşımızın menfaatlerine bakıyoruz. Başka bir şehirden bir milletvekilinin çağırılıp bu şekilde açıklama yapılmasını da doğru bulmuyorum. Aslında bu konuda Veli Ağbaba’nın haksız olduğunu düşünmüyorum. Çünkü, kendisi yanlış bilgilendirilmiş. Biz bu arkadaşların mağdur olmamaları için kendilerine de 12 ay kira desteği sunacağız.”
