Zonguldak’ın köklü esnafı, cami altı kuyumcusu Temel Küçük hayatını kaybetti…
TEMEL KÜÇÜK RÖPORTAJI-(23 Mart 2015-Nermin Akkaya)
1934 Trabzon doğumluyum. Babam memlekette kuyumcuydu. Ben de Zonguldak’a ilkokulu bitirdikten sonra 1949’da okumak için geldim. Yazın geldiğim için babamın dükkanında çırak olarak çalışmaya başladım. Çalışmak daha çok işime geldiği için de o hevesle okumaktan vazgeçtim. 1962’ye kadar babamın dükkanında çalıştım. Sonrasında 1962’de Ulu Cami altında bulunan kuyumcu dükkanımı açtım.
Zonguldak’ta ilk kuyumcu dükkanı, sadece babamın dükkanıydı. Sonrası babamda yetişen bir iki usta da dükkan açtı. Şimdi Zonguldak’ta 25-30 tane kuyumcu dükkanı var. Çoğalınca bütün kuyumcular Ulu Cami altında toplandık. Eskiden kuyumcuların çoğu çıraklıktan yetişmeydi. Şimdiki kuyumcular meslekten yetişmiş kişiler değil, para kuvvetli kuyumculuk yapıyorlar.
Kuyumculuk ince bir sanattır. Şimdi altın işlemesi yok denecek kadar az, hazır alınıp satılıyor ama eskiden hazır alıp satmak yoktu. İmalatı kendimiz yapıyorduk. Meşhur Trabzon burması denilen takılar, el işlemeleri sayesinde ortaya çıktı. Karadeniz Bölgesi insanı sanata düşkündür. Bizim de bu sanata düşkünlüğümüz, baba mirası olmasının yanında çıraklıktan başlamaktan geliyor. 1949’da bizim köyde tabanca yapan birisi vardı. O kadar güzel tabanca yapıyordu ki, siparişleriyle fabrika imalatçılarını geçmişti. Türk toplumu olarak sanata merakımız atalarımızdan geliyor.
Kuyumculuk sanatında belli eserler çıkarıyorduk. Bazen bu eserlerimizi satmak için yapıyorduk ama öyle eserler oluyordu ki, satmaya kıyamıyorduk. Ben eskiden bir dönem siyasete de girdim. Gençliğimde CHP’nin gençlik kollarında görev aldım. Yapmış olduğum işlemeleri, Zonguldak dışından buraya gelen devlet adamlarına hediye olarak verdim. Bülent Ecevit, Zonguldak’a ziyarete geldiğinde ona kendi elimle işlediğim gümüşten altı ok hediye ettim. Ecevit, bunu uzun zaman kullandı. O dönemlerde Ecevit’e yapmış olduğum bu altı ok işlemesinden sonra Zonguldak dışından 20-25 civarında altı ok işleme siparişi aldım. Vatandaş, “Ecevit’e yaptığın işlemenin aynısını yap, ne kadarsa parasını verelim.” demeye başladı. İsmet İnönü ve Süleyman Demirel gibi ünlü siyasetçilerle bir araya gelmişliğim var. Demirel’i Ankara’da ziyaret ettiğimizde Zonguldak’ta yapmış olduğumuz yardımlardan dolayı hayırseverler adına bana plaket verdi.
Bu devirde çırak yetiştirmek mümkün değil. Eskiden Karadeniz Bölgesi’nde kuyumcular fazlaydı ve bunu erkekler yapıyordu. Şimdi Trabzon’da bu işi kadınlar yapıyor. Bugün Trabzon’un hasır bileziğini kadınlar işliyor. Erkekler olarak çırak yetiştirilmiyor. Ben babamın dükkanında 6-7 usta, kendi dükkanımda 4-5 tane usta yetiştirdim. Kuyumculuk mesleğini bayanlara bırakıyoruz. Geleceğin kuyumcu ustaları bayanlar olacak.
Ben bu mesleğe başladığım zaman altın 4 buçuk liraydı. Bugün altının gramı 90 lira. O günlerden bu günlere altının arasında büyük bir fark oluştu. Eskiden altın çok satılırdı. Özellikle Zonguldak için söylemek gerekirse altının altın çağını yaşadığı dönemler TTK’nın 60 binlerde olan işçi sayısı dönemlerindeydi. Bu işçiler 1 ay pavyonlarda (işçi yatakhanelerinde) kalıyordu. Bir ay sonra maaşlarını aldıktan sonra çarşılarda gezip altın alışverişi yapıyorlardı. Kuyumcular şimdi bugün bu çağları arıyorlar çünkü TTK’nın işçi sayısı git gide azalıyor. Hem işçiler eskiden TTK’dan yüksek maaş alıyorlardı. Şimdi özel sektörde bile asgari ücret verilmiyor. Gelelim vatandaşa yatırım aracı olarak altını öneriyor muyum sorusuna; eskiden de bu devirde de vatandaşın her zaman yatırım aracı altındır ve bu böyle devam edecek. Ben de vatandaşa en iyi yatırım aracı olarak altının olduğunu tekrar yineliyorum. Altın yükseldiği zaman dolar da yükselir, altın düştüğü zaman dolar da düşer. Dünya piyasasında 31 gram ons denilen altın en çok düzenli yatırım yapılan araçtır. Altın en iyi yatırım aracıdır ve vatandaşlara yatırımlarını altından yana yapmalarını öneriyorum.
Vatandaşın alım gücü kalmadı. Eskiden dediğiniz gibi kuyumcular zararlarını yaz aylarında yapılan altın satışlarıyla kapatıyordu. Son zamanlarda bu satışlar da azaldı. Eskiden az gelirli vatandaş bile düğününü 10 bilezik, 1 takı seti, beşibiryerdeler, yüzükler, saat, kolye ve bunun gibi birkaç parça altın alıp yapıyordu. Şimdi geliri iyi olsa dahi ufak tefek yüzük, küpe gibi takılarla kapatıyor. Ben 1962’de dükkan açtığım zaman günde 50 tane reşat altın satıyordum. Şimdi 1 senede 50 tane altın satamıyoruz. Eskiden düğünlere giden misafirler bile altın alırdı. Şimdi görüyoruz ki, onlar da altın almadığı gibi düğünde para veren bile yok. Ekonomi kötü.
Kuyumcu esnafının 10 yıl öncesine kadar hiçbir sıkıntısı yoktu ve hepsi de dükkanını çevirecek kadar satış yapabiliyordu. Şimdi sıkıntı büyük, dükkan kapatıyoruz. Eskiden kuyumculukla uğraşan esnafın hepsi çıraklıktan yetişmeydi. İşlerini ustalıkla yapıyorlardı ama bugün kuyumculuk yapan kişilerin çoğu mesleği bilmiyorlar. Bir altın alışverişi yaptıklarında o malın hakiki olup olmadığını kalan eski ustalara soruyorlar.
Evet, eskiden CHP’nin farklı kollarında siyasetle uğraştım. Yine CHP’liyim ama pek siyasetle ilgilenmiyorum. Benim belediye meclis üyeliği görevi yaptığım zaman CHP’den Zonguldak Belediye Başkanı Zeki Çakan’dı. O zamanlarda Zonguldak Belediyesi’nin çalışmaları daha verimliydi. Eskiden belediye meclis üyelerinin görüşleri dikkate alınıyordu. Bugün particilik sebebiyle herkes birbirine düşman haline geldi. Siyasi partilerin hiçbirinde eski çalışma sistemi yok. Eskiden siyasette itibar vardı ama bugün belediyenin çalışmalarını başkan CHP’li olmasına rağmen verimli bulmuyorum. Şunu da göze almalıyız: Muhalif olan belediye başkanları iktidardan destek görmüyor. Türkiye’de particilik aldı başını yürüdü. Ben muhalif belediye başkanlarının başarısızlığını iktidar partisinden belediye başkanı olmadıkları için kaynaklandığını düşünüyorum. Belediye başkanları çalışmalarında tek başına kalıyorlar.
Ben bu durumu pek tasvip etmiyorum çünkü Zeki Çakan 4 sene bakanlık yaptı. Zonguldak’a bir şey kazandırmadı. Bartın milletvekilliği yaptı. Bartın’da daha çok çalıştı. Şimdi Bartın’da çalışan kişinin Zonguldak’tan milletvekili çıkınca faydalı olacağına inanmıyorum. Zeki Çakan’ın MHP’den aday adayı olmasına gelince, benim görüşüm kişinin sık sık parti değiştirmesi kişiliğe uygun değil. Bir partiden adını duyuruyorsan o partinin içerisinde mücadeleni yapmalısın ama görüyoruz ki, şimdiki siyasetçiler o parti, bu parti geziyorlar. Bunları milletvekili seçilmek için yapıyorlar. Başka amaçları yok. Siyasetçilerimize seslenmek istiyorum, özellikle milletvekili olacak isimlere; Zonguldak’ın bir yatırımı veya sanayileşmesi yok. TTK’nın da kapatılacağı söyleniyor. TTK kapatılırsa Zonguldak her şeyden mahrum kalacak. Eskiden göç alırdık, şimdi göç veriyoruz. Siyasilerin buna dikkat etmesi lazım.
Nermin Akkaya-Halkın Sesi-23 Mart 2015
Zonguldak Nostalji
Cami altı kuyumcusu Temel Küçük hayatını kaybetti…
Bunlar da ilginizi çekebilir