Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yayımladığı mesajda “Birleşmiş Milletler Örgütü 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de, 133 ülkenin katılımı ile düzenlediği zirvede, 5 Haziran tarihini, oy birliğiyle ‘Dünya Çevre Günü’ olarak ilan etti. O tarihten bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek, toplumda farkındalık yaratarak katılımı geliştirmek ve siyasal ilgiyi arttırmak üzere dünya genelinde çeşitli etkinlikler yapılıyor.
Çevre sorunlarının ortaya çıkması, insan kaynaklı etkenlerin doğal dengeleri bozmasıyla başladı. Etrafını dönüştürme kapasitesine sahip tek varlık olan insan ne yazık ki çevreye en çok zarar veren canlı türü oldu. Dünya genelinde binlerce tür organizma, bitki ve hayvan, insan faaliyetleri sonucu yok oldu. Birçoğu da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Salt günlük çıkarları uğruna tarım alanları, meralar, sulak alanlar yok edildi” dedi.
BU TABLO SÜRDÜRÜLEMEZ
Bu konuda yapılan pek çok çalışmaya, elde edilen bilimsel bulgulara karşın çevre sorunlarının hızla büyüdüğünü dile getiren Kantarcı, “Doğal ve ekolojik çevrenin korunup sürdürülebilirliğini sağlamaktan uzak politikalarla havamız, suyumuz ve topraklarımız kirlendi, doğal kaynaklarımız hızla tükenmeye başladı. Ozon tabakasının delinmesi, yerkürenin ısınması, iklim değişikliği gibi nedenler başta kanser olmak üzere, birçok hastalığın büyük oranda artmasına neden olurken, yaşanabilir çevreyi de ortadan kaldırdı. Sera gazlarının kontrolsüz salınımıyla ortaya çıkan iklim değişiklikleri nedeniyle azalan su kaynakları tarımsal üretime etki edip biyolojik çeşitliliği yok edecek boyutlara ulaştı. Şayet gezegenimizde yaşamın sürmesini istiyorsak, her açıdan sürdürülemez olan bu tabloyu mutlaka değiştirmemiz gerekiyor” dedi.
YENİ BİR TANE DAHA SANTRAL BACASI İSTEMİYORUZ
Yöremizde büyük çevre sorunları yaşandığını anlatan Kantarcı, “Uygulanan yanlış politikalarla nüfusu azaltılıp ekonomisi küçültülen Zonguldak’a istihdam sorunlarının çözümü için vaat edilen tek şey termik santral oldu. Kentte sayısı bilinemeyecek kadar çoğalan termik santral projeleri, var olanlarla birlikte kentimizi, ülke için bir çevresel tehdit haline getirdi. Kentimizde yeni bir tane daha termik santral bacası görmek istemiyoruz. Filyos Vadisi Projesi’nde de kirli teknoloji ürünü yatırımlara izin verilmemeli, bilim insanlarınca çok önemli bir ekosisteme sahip olduğu saptanan Vadi bir ekolojik koridor olarak mutlaka korunmalıdır. Filyos Vadisi bir tarih, turizm ve tarım bölgesi olarak kurgulanarak gelecek kuşaklara bozulmadan aktarılmalıdır” dedi.
ÇOK DAHA YAŞANABİLİR BİR ÇAYCUMA İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Mesajının sonunda yerel yönetimlerin çevre için önemine de değinen Kantarcı, “Yaşanabilir kentler yaratmak yerel yönetimlerin, en önemli görevlerinden biridir. Belediyeler kentsel gelişimi çevreyi koruyacak biçimde sağlamalı, sürdürebilirlik ilkesini gözetmelidir. Bunun için doğal kaynakları korumalı, enerji verimliliğini desteklemeli, toplu ulaşım modelleri ortaya koyarak başta yaşlılar, çocuklar ve engelliler olmak üzere herkes için erişebilirlik ilkesini benimsemelidir. Çaycuma Belediyesi olarak biz kültürel ve toplumsal değerler kadar çevremizi korumaya da büyük önem veriyoruz.
Kente estetik ve işlevsel mekânlar sunarken, her yere başta bisiklet olmak üzere motorsuz taşıtlarla ulaşımı olanaklı kılacak projeler uyguluyoruz. Oluşturduğumuz atık yönetimi ile Filyos Irmağı’na arıtılmamış bir damla su bırakmamayı hedefliyor, milyonlarca kilo atığı geriş dönüştürerek yalnızca Çaycuma’ya değil insanlığa da hizmet ediyoruz. Çok daha yaşanabilir bir Çaycuma için çalışıyoruz. Bunu da başaracağız. Bu duygularla 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü kutluyor, herkese yaşanabilir bir çevrede sağlıklı hayat diliyorum” diyerek mesajını tamamladı.