Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu temaslarda bulunmak üzere Zonguldak’a geldi. Zonguldak Dedeman Otel’de bir basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, ulusal ve yerel medya temsilcileri ile bir araya gelerek gündeme dair açıklamalar yaptı.
Davutoğlu'nun konuşması şöyle:
“Zonguldak’ta iki günlük ziyaretler gerçekleştirdim. Sağlık nedenlerinden ötürü biraz geç gelmekten ötürü Zonguldak halkından özür dilerim. Alaplı’dan giriş yaptık. Ereğli ve Alaplı’da çok güzel karşılandık. Ardından Kozlu ilçemize geçtik. Orada da çok güler yüzlü karşılandık. Maalesef son dönemde ülke tek bir kişinin aklına teslim edilmiş durumda. Etrafındaki kurumlar işlevsizleştirildi. Ülke büyük bir ekonomik sıkıntıdan geçiyor. Alaplı’da bir çiftçimiz dün bana bu sene tarlalara gübre atamadıklarını dile getirdi. Türkiye’de çiftçilerin nasıl sahipsiz olduklarını ifade önemli konuşmalar verdi. Fındık üreticileri çok sıkıntılı. Nereye dokunursanız bin ah işitiyorsunuz. 40 yıl esnaflık yapan bir vatandaşımız hayatı boyunca böyle büyük bir ekonomik sıkıntı yaşamadığını söyledi. Bu hükümet esnafa öyle yüksek faizlerle krediler verdi. O yüzden esnaflarımız kredilerini ödeyemiyor. Zonguldak kalkınmadan payını alamamış şehirlerden bir tanesi. İstanbul ve Ankara’ya çok yakın olmakla beraber ulaşım konusunda da iyi bir noktada olan Zonguldak’ın bile sıkıntı olması sanırım bu şehrin insanından kaynaklı değil.
DİNİ ARGÜMANLARI KULLANMASINLAR
Uluslararası bir ekonomik buhran olduğundan dolayı ülkemizde de bir ekonomik sıkıntı yok. Ülke üzerinde oyunlar yaptıklarını söyleyenler çıkıp açıklama yapsınlar. Bütün imkanlar elinizde. Çıkın açıklama yapın şu ülke bizim ülkemizde oyun yapıyor deyi. Kendi cahilliklerini ve acemiliklerini ortadan kaldırmak için şaşırtmaca konuşmalar yapıyorlar. Son yapılan olayda ne oldu? Kuru tekrardan denkleme soktular. Yaptıkları faizi katmerlediler. Sayın Cumhurbaşkanı kimseyi kandırmaya kalkmasın. Hazine Maliye Bakanı başka telden çalıyor. Merkez bankası Başkanı başka telden çalıyor. Gelinen noktada 3,6,9 aylık çalışmalarla güya iyileştirme yaptıklarını söylüyorlar. Hem faizi destekliyorsunuz. Hem de faizi demlediler. Dolarla vaftizlenmiş faiz yaptılar. Dini argümanlar kullanmasınlar.
Aynen hazine garantili köprüler gibi… Hazine garantili para basan belli bir kesim oluştu. Her gün bunların parasına para katılacak. Nerden katacaklar. Milletin parasından vergisinden katacaklar. Çok küçük bir kesime güya kur faizi ile verişecek. Bu durum milli olmakla ile ilgilide alakalı yok. Dört ay önce 4 lira olan dolar 18 liraya çıktı. Şimdi de çıkmışlar dolar düşmüş gibi seviniyorlar. Türki lirası hiçbir zaman bu kadar zelil duruma düşmedi. Dolara çevrilir bir mevduat vardı bizim gençlik yıllarımızda. Rahmetli Turgut Özal bile o dönemde şöyle bir ifade kullandı; ‘Genç nesiller bundan ders almalıdır. Böyle hesapsız kitapsız. Hareketler yaparak gelecek nesiller zor duruma sokulmamalıdır.’
Gelecek nesilleri borçlandıran bir sistemdir. Türk kamu maliyesini önümüzdeki bir akaç ay içerisinde bile büyük bir tehlike oluşturacak noktaya getirecekler. Günün kurtarmak için milleti bu büyük yükün altında bırakmayın. Ankara’da aklı başında kim kaldıysa uyarsınlar.
6 lira civarından 128 milyar dolar civarında bu ülke rezevleri satıldı. Bir gece içerisinde 18 olarak dolar satanlar kimlerdir? Doların son yükselişinde kiler dolar aldı kimle dolar sattı bunlar açıklansın. Hazine bakanının kardeşi bir açıklama yapıyor. Dolarla vaftizlenmiş uylanmaya gecikmeden önce kimler ne işler yaptı. Bu ağır bir vebaldir. Bir gecede bir dolar spekülasyonu ile yeni zenginler oluşturulan o gecede neler oldu? Bunların yaptıkları ne Müslümanlığa ne vicdana ne milliyetçiliğe nede insanlığa sığmaz!..
Bu bir kere faiz artırımıdır. Kamu maliyesine yüklenecek 300 milyarlık yük söz konusu… Doların yıllık kur oynaması yüzde 30 civarında olsa dahi ortada çok büyük rakamlar çıkıyor. Kaldı ki, bu sene dolar yüzde yüz oranında yükseldi. Dolar ile faizle enflasyon arasında dans edenler nasıl bir düğmeye bastıklarının farkında değiller. Tarihten ders almıyorlar. Turgut Özal dönemini yaşamadılar mı?
GÜÇ YOZLAŞMASI YAŞADILAR!..
Eskiden halk ile iççice olan bir Cumhurbaşkanı vardı. Eskiden halka hesap vereceğim diyen bir Cumhurbaşkanı vardı. Ama şimdi Beştepe’de halkla arasına duvarlar ören bir Cumhurbaşkanı var. Ben siyasi ahlak yasası çıkarmak istedim. 2016 yılında bana karşı parti içinde yapılan darbe ile karşılaştım. Şimdi dezenfekte satan bakanı taltif ediyorlar. Ben o zaman bu yasayı çıkarsaydım bunu yapabilir miydi? Yada bir damat hazine bakanı olabilir miydi? Olsaydı da ben olmazdım. Bu ilkesel farklılığımız için ayrıldık. Sayın Cumhurbaşkanı bizim bu duruşumuza tahammül edemedi. Neden? Çünkü, işlerine gelmedi. Güç yozlaşması yaşadılar!.. Ben görev yaptığım dönemde asla ikinci bir maaş almadım. Hak etmediğim hiçbir makamda bulunmadım. En aktif makamları ilkesel tavırlarım nedeniyle elimin tersi etmişimdir. Devletimin menfaatleri çevresinde de masalarda oturup bilgi birikimlerimi aktarırım.
ZONGULDAK BİZİM GÖZBEBİĞİMİZDİR
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun geldiği noktada Ankara’nın üretimden yana bir politikasının olmamasındadır. Türkiye’nin bir tane bile kurumunu gözden çıkarma lüksü yoktur. Zonguldak bizim gözbebeğimizdir. Emekçi şehrinin rehabilite edilerek korunması şarttır. Biz iktidar olduğumuzda da kurumların fizibilite edilerek daha çok istihdam aşamasında çalışma yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Asgari ücretin en çok vuracağı alanlardan bir tanesi de özel redevans alanlarıdır. Devletin de bu şirketlerle bir araya gelerek çözüm noktasında çalışmalar yapılması gerekmektedir.
BU ENFLASYONLA YAŞAMAK HIRSIZLA YAŞAMAYA BENZER!..
Bu enflasyon ile yaşamak bir hırsızla yaşamaya benzer. Yanınızda bir hırsız dolaşıyor. Cebinize para atıyorsunuz hemen yanı başınızdaki hırsız sürekli elini cebinize atıyor. Bu enflasyon ahlak yozlaşmasını getirir. Bu süreçte kimse kimseye borç vermeye korkacak duruma gelir. Biz bunu 90’lı yıllarda da yaşadık. Bizim zamanımızda asgari ücrete zam yaptığımızda dolar ne kadardı bir bakın. Şimdi gelinen noktada asgari ücretin ne noktada olduğu değil doların ne noktada olduğuna bakın. Yine benim dönemim ile şimdiki dönem arasındaki asgari ücretin dolar karşısındaki getirisine bakın. Asgari ücret bir sistem üzerinden değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Dolar üzerinden bakıldığında asgari ücretin iyileştirildiği gibi bir söz kullanmak doğru değildir.
BATI KARADENİZ BÖLGESİ İNSANSIZLAŞTIRILMIŞ
Çiftçiler doğru yerde devletin doğru yönlendirmesi ile yönlendirilirse üreten bir ülke haline geliriz. Çok kapsamlı tarım çalışmasını gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde ova ova açıklayacağımız bir tarım politikamız hazır. Bu anlamda da Zonguldak Filyos benim için çok önemlidir. Bu bağlamda en yoğun ana arter ise Batı Karadeniz bölgesidir. En doğal zenginliklere sahip bir bölge. Ama baktığımızda bu bölgeden insan göçü olmuş. Yani bu bölge resmen insansızlaştırılmış. Kocaeli’den sonraki önemli bir bölge olan Zonguldak şehrinin değerlendirilmediğini gördüm. Ben çok şehir gördüm dünyada ama Amasra gibi güzel bir şehir görmedim. Özellikle, Zonguldak, Bartın ve Karabük bir bütündür. Bu bölgeye hitap eden Filyos’u Tuna üzerinden Avrupa’ya geçirmek önem arz etmektedir. Filyos’un da özel elle yada devlet elinden yönetilmesi konusunda da eğer özel elden de devlet para kazanıyorsa buna karşı çıkmamak gerekir. Burada önemli olan devletin kar etmesidir.
