Kent merkezinde yaşayan 48 yaşındaki Nazmiye Doğangaç, her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Organ ve Doku Bağışı etkinlikleri kapsamında organ bağışında bulundu. Doğum gününde ölümünü hesapladığını ve bu sebeple de organlarını bağışladığını anlatan Doğangaç, şöyle dedi: "Bugün benim doğum günüm 3 - 9 Kasım organ bağış haftası olduğunu biliyorum. Ben de diğer insanlar gibi hiç kimse bilmeden organlarımı bağışlayabilirdim.
Fakat bu gün buraya düşünerek, bana ters gelen şeyleri doğum günüm de ölümümü hesaplayarak bir şeyleri paylaşmak için geldim. Ben bir internet sitesinden okuduğum haberde öldükten sonra beyin ölümü gerçekleştiğinde siz organlarınızı bağışlasanız bile aileniz bunu kabul etmezse onaylanmıyor. Ben bu duruma kesinlikle karşıyım bu sebeple bu gün buraya geldim.
Çünkü Türkiye Cumhuriyetinde öz irademle organlarımı bağışlıyor isem, bu durumu Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı el ele vererek çözüme ulaştırmaları gerekiyor. Kim ölmek ister ki. Ben bir ölürken ailem bin ölsün istemiyorum. "Benim 3 yıldır tedavi olduğum bir hastalığım (Bipolar Bozukluk) var. Bu hastalık çerçevesinde yaşama sevincimi kaybettim.
Yaşam umudumu kaybetmeye başladığımdan beri küçük yaşlardan itibaren hissiyatım çok güçlü olduğu için her haberleri izlediğimde organ nakli yapılan insanların helikopterler koşarak gitmesi beni çok heyecanlandırırdı. Beni televizyonda en çok heyecanlandıran haber organ nakli oluyor.
Özellikle bu günü planladım 9 Kasım doğum günüm. Ben buradan seslenmek istiyorum, bütün organlarımı 10 kişiyi sevindirmek için bağışlamıyorum, bunların binlerce sevenini de mutlu etmek için bağışlıyorum."
Doğangaç, özgür iradesiyle verdiği organları için neden başkasından izin alındığına anlam veremediğini belirterek şunları söyledi;"Benim özgür iradem ile verdiğim karara ben öldükten sonra hiç kimsenin hayır demesine müsaade etmiyorum. Benim ailemin, kardeşlerimin, evlatlarımın, bu şekilde zor duruma düşürülmesini kabul etmiyorum.
Ben bir karar vermiş ve altına imza atmışsam bu karar bu şekilde sürsün istiyorum. Elbetteki bu işi hukuki mücadelesi vardır. Bunu devletimiz bizden daha iyi bilir. Ama bu konuda mezarımı dahi vasiyet etmiş bir insan olan ben binlerce organ bekleyen insanların sesi ve kulağı olmak istiyorum. Sadece son tek bir isteğim var o da şu, ben hiç mutlu olamadım kalbimi alan kişi onu mutlu etsin çok teşekkür ediyorum."