Gündem

Hevesleri kursaklarında kalacak

Piyasayı cayır cayır yakan dolar ateşi, kimsenin beklemediği bir hamleyle kontrol altına alındı. Dolar ciddi anlamda gerilemeye başladı. Kur farkını bahane ederek neredeyse saat başı zam uygulayan tedarikçi firmalar, toptancılar ve marketçiler; acaba düştüğü oranla aynı derecede zamları geri çekecekler mi? Fırsatçıların, stokçuların da hevesini kursaklarında bırakmaya var mısınız?

Piyasayı cayır cayır yakan dolar ateşi, kimsenin beklemediği bir hamleyle kontrol altına alındı.

Yaklaşık bir aydan beri faiz düşürüldükçe dolar yükseliyordu.

Bunu bahane eden zincir marketler, zam üstüne zam yapıyor, tüketiciler ise bu acımasız piyasa koşullarının altında inliyordu. Bütün bunların yanında bir de fırsatçılar hortladı. 

Tam bu ortamda iktidardan sıra dışı bir hamle geldi. Mevduata kur farkı sistemle dolar hızlı bir şekilde gerileme eğilimine girdi.

Dolar gerilemeye başladı başlamasına ama bu defa da dolar bahanesiyle gelen anormal zamlar ne olacak sorusu akıllara geldi.

Halkı ilgilendiren asıl kısım burası.

Dolar ciddi anlamda gerilemeye başladı. Kur farkını bahane ederek neredeyse saat başı zam uygulayan tedarikçi firmalar, toptancılar ve marketçiler; acaba düştüğü oranla aynı derecede zamları geri çekecekler mi? Stokçu ve fırsatçılara hak ettikleri ders verilecek mi?

Zincir marketler, nasıl bir adım atacak?

5 litrelik ayçiçek sıvı yağını vatandaşa zamlı yansıtmak için çeşitli atraksiyonlar yapanlar acaba şimdi nasıl tavır takınacak?

Günlük, saatlik değişen otomobil fiyatları ve kapora yatırdığı halde satın aldığı araçtan olan mağdurlar...

İstanbul ve Anakara Ticaret Sanayi Odaları, fiyatların geri çekilmesi için firmalara çağrı yapmış. Aynı çağrıyı vatandaş, Zonguldak'ta da bekliyor.

Bazı zincir marketlerin 5 litrelik sıvı yağ konusunda vebali ağır. 1 litrelik sıvı yağları saflara sürüp, 5 litrelikleri fiyat yükselmelerine karşı depoda tuttuklarına yönelik bilgiler kulağımıza geldi. Vatandaşa bile bile bu kötülüğü kim yaptıysa günahı boynuna olsun.

 Eğer fiyatlarda indirime gitmezlerse, büyük marketlerle aramıza mesafe koyalım. Kendi bölgemizin firmaları, pazarcı esnaflarımız ve mahalledeki bakkallarımızdan alışveriş yapalım.

Fırsatçıların ve stokçuların da hevesini kursağında bırakmaya var mısınız?

ASIL MESELEMİZ

Aslına bakarsanız buraya kadar yaşananlar, sadece bir ihmalin sonucu. Hem de ekonominin olmazsa olmazlarından 'üretim' faktörünün olmayışı.

Özellikle ve özellikle Anadolu tarımı dediğimiz ata tohumuyla üretmeyi ihmal ettik biz. Perde önünde "Köylü milletin efendisidir" dedik ama perde arkasında köyden kurtulmanın yollarını aradık milletçe...

Köylerimizi terk ettik.

Ekecek, biçecek insan kalmadı, tarlalarımızı orman kapladı.

Üç kuruş asgari ücret uğruna şehirlere göç edip, asıl anladığımız alanı başka ülkelere bıraktık.

100 yıllık Cumhuriyet olarak buna odaklansaydık, Anadolu tarımı olarak dünyanın marka ülkesi olabilirdik. Emin olun, pandemi ve sonrasında bu alana hükmeden, dünyanın en büyük ekonomik gücü olacak.  

Evet, ne yazık ki bu alanı ihmal ettik.

Üretmedik, gittik hazır aldık. Köyde yaşayanlarımız bile yumurtayı, sütü, yoğurdu, ekmeği, salçayı marketten almayı tercih etti.

Hal böyle olunca kur farkıyla terbiye edilmeye açık hale geldik. Şimdilik hükümetin adımıyla atlattık. Ancak uzun vadede, rahmetli Erbakan hocanın ağır sanayi hamlesinden esinlenerek yeni bir ekonomik anlayış geliştirmek lazım diye düşünüyorum.

Ülkemizin yeraltı ve yer üstü potansiyellerinin farkında olalım.

Altımızda zengin maden rezervleri var.

Üstümüzde ise her bir köşesi Cennet misali harika bir doğa parçası mevcut.

Anadolumuz, bir baştan öbür başa verimli topraklarla dolu.

Savunma sanayiindeki gelişmeleri unutmamak lazım.  

Akılcı adımlarla bütün bu dinamikleri hayata geçirmek mümkün.

İnanmak başarmanın yarısıdır.

Eğer bir ve bütün olursak, kötü emel sahiplerinin daha çok hevesleri kursaklarında kalacaktır.

Sağlıcakla kalın...