Mahkemenin durdurma kararına rağmen, Tahsin Karaaslan’ın Belediye Meclisi’ndeki oyunlarıyla binayı yapmaya çalıştığını belirten vatandaşlar, Vali Ahmet Çınar’dan yardım istedi. Merkez Mahallesi, Selin Sokak üzerinde oturan vatandaşlar, kendilerinin oturdukları binaların 4-5 katlı olduklarını ifade ederek, “Burada aslında imar izni yoktu. 2013 yılında burasını imara açtılar.

Tahsin Karaaslan o dönemde Kozlu Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı’ydı. 2016 yılında burasını imarda ticari alan göstererek inşaata başladılar. Bina ortada… Yoldan çekme mesafesi yok, bunun yanında çevredeki binalar 4-5 katlı. Karaaslan buraya 10 kat imar aldı. Belediyeye yürütmenin durdurulması için başvurduk ancak Kozlu Belediye Meclis Üyesi olduğu için başvurumuz kabul edilmedi” dedi.

“SAĞDAN VE SOLDAN ÇEKME MESAFELERİNİN BULUNMADIĞINA DİKKAT ÇEKİLEREK İNŞAAT DURDURULDU”

Kozlu Belediyesi’nin itirazlarını dikkate almadığını belirten ve mahkemeye başvurduklarını söyleyen vatandaşlar, “Mahkeme bilirkişi tayin etti. Bilirkişi raporunda; çevredeki binaların 4-5 katlı olduğuna, buraya 10 katlı bina yapılamayacağına, inşaatın yoldan, sağdan ve soldan çekme mesafelerinin bulunmadığına dikkat çekilerek inşaat durduruldu. O çekme mesafeleri halen yok” ifadelerini kullandı.

“KOZLU BELEDİYESİ HALKA MI HİZMET EDİYOR, YOKSA KENDİ BELEDİYE MECLİS ÜYELERİNE Mİ?”

Mahkemenin kararının ardından Kozlu Belediyesi Meclis Üyesi Tahsin Karaaslan’ın inşaatı devam ettirmek için Kozlu Belediye Meclisi’nin Temmuz ayı oturumunda gündemin 23’üncü maddesinde yeniden düzenleme yaptığı ileri sürüldü. Kat sayılarını 10’dan 7’ye düşürüldüğünü iddia eden vatandaşlar, “Kat sayıları yine yüksek. Her şeyi bir kenara bıraktık burada bir yangın olsa itfaiye nereden geçecek? Kozlu Belediyesi halka mı hizmet ediyor, yoksa kendi Belediye Meclis Üyelerine mi? Tahsin Karaaslan, Kozlu’ya imara aykırı, vatandaşa engel olan çalışmalar yapmak için mi meclis üyesi seçildi?” diye sordu.

Halk olarak bu duruma birilerinin dur demesi gerektiğini belirten vatandaşlar, “Mahkeme bitene kadar bunlar binayı diker, kimse de yıkmaz. Biz AK Parti’ye oy vermiş insanlarız. Partinin İl Yönetimi neden bu tür ucuz şeylere müsaade ediyor. 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 1 yıl geçti. Biz de meydanlardaydık. Belediye Meclis Üyesi olan Tahsin Karaaslan’ın bu yaptığı vatandaşın yolunu kesmektir, vatandaşa darbedir. Cumhurbaşkanımız bu haksızlığı, halka yapılan zulmü görse bunları bir dakika bile görevde tutmaz, partiden ihraç eder. Biz Sayın Valimiz Ahmet Çınar’dan bu konuda yardım istiyoruz. Biz ne yaparsak yapalım bir yolunu bulup inşaatı yapacaklar. Halkın yanında olan idareciler istiyoruz. Kendini değil, kentini düşünen idareciler istiyoruz” sözleriyle yardım istedi.

İŞTE BİLİRKİŞİ RAPORU VE MAHKEMENİN KARARI

Zonguldak İdare Mahkemesi’nde 2016 yılında açılan davada bilirkişi raporlarını inceleyen hakim ve savcılar, yürütmenin durdurulmasını kararını verdi. 2017 yılında görülen davada ise yine yürütmenin durdurulmasının devamına karar verilmişti. İşte bilirkişi raporunda yer alan yürütmeyi durdurma gerekçeleri ve karar: “Dava dosyasının incelenmesinden; davacıların apartmanlarına komşu Zonguldak İli, Kozlu İlçesi, Merkez Mahallesi 126 ada, 104 parseli kapsayan alanda yapılan Kozlu 1. Etap 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının onaylanmasına dair 11/03/2016 tarih ve 36 sayılı meclis kararı ile bu planı karşı yapılan itirazin reddine dair 06/05/2016 tarih ve 94 sayılı meclis kararının; dava konusu 126 ada, 104 parsele ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlığın teknik yönünün çözümlenmesi amacıyla Mahkememizin 05/09/2016 günlü ara kararı ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi neticesinde gerçekleştirilen bilirkişi incelemesi sonucu 126 ada 104 parsele yönelik düzenlenen bilirkişi raporunda; "1. Kozlu kent genelinde, imar planlarını yenilemeyi gerektirecek gelişmelerin oluştuğu ve gerek yeni mevzuat hükümlerine göre yeni gösterim tekniklerine uygun hale getirilmesi, imar planlarına yenilenen şekliyle işlenmesi itibariyle plan revizyonunu gerekli kılan koşulların oluştuğu, buna karşılık, imar planlarında merkez ve ticaret alanlarına yönelik yer seçimi kararlarına ilişkin herhangi bir analiz, değerlendirme, projeksiyon ve yer seçimi gerekçesinin tanımlanmadığı arazi kullanım kararlarına ilişkin plan kararlarının verilmesini gerektirecek doğal ve yapay sınırlayıcıların belirlenmediği, dolayısıyla neye göre ve hangi büyüklükte bir alan kullanımına karar verildiğinin bilimsel ve nesnel veri ve değerlendirmelerle açıklanamadığı, bu durumun da şehircilik ilkeleri ile planlama esaslarına aykırı plan kararlarının oluşmasına neden olduğu,

Dava konusu 1/5000 ölçekli Nazını İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planını yapan şehir plancısı olan müellifin plan yapımı için yetki belgesinin bulunduğu, Dava konu parselin bulunduğu alanda, daha önce Kozlu yerleşimine ait Belediye Meclisince 10.05.2013 tarih ve 40 sayılı onanmış imar planının Mahkemece iptal edildiği ve yürürlükten kalktığı, Davaya konu 126 ada 104 parselin içinde yer aldığı yapı adası, yürürlükten mahkeme kararıyla kalkan 1/5000 ölçekli Nazını İmar Planı ve 1 /1000 ölçekli Uygulama İmar Planında “Blok Nizam 9 Katlı TİCK- Ticaret ve Konut Alanı ” olarak planlandığı, Dava konusu Zonguldak ili, Kozlu İlçesi, Kozlu Belediye Meclisinin 11.03.2016 tarih ve 36 sayılı kararıyla onanan Kozlu l.Etap 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama Revizyon İmar Planı kapsamında 327 ada 7 parsele ilişkin olarak “Bitişik nizam 9 Katlı TİCK- Ticaret ve Konut Alanı” olarak planlandığı, bu anlamda her iki ölçekteki planın beraber yapıldığı dikkate alındığında planın iist/alt ölçek açısından birbirine uyum gösterdiği,

“YAPI ADASINDA YAPILAŞMAYA İLİŞKİN YAPI YOĞUNLUĞU VE ÇEKME MESAFELERİ BELİRTİLMEDİ”

Davaya konu 126 ada 104 parsele ilişkin olarak parsel ve içerisinde yer aldığı yapı adasının çevresindeki aynı 7 metrelik yaya yolundan cephe alan yapı adalarının genelinde 4 -5 katlı konut yapılaşmasının yer aldığı, mevcutta farklı yükseklikte yapılaşma koşulları bulunmadığı, Davaya konu yapı adasında yapılaşmaya ilişkin yapı yoğunluğu ve çekme mesafelerinin belirtilmediği, yapı adalarına ilişkin bu plan kararları gerekçeleri olmaksızın, hangi kentsel fonksiyonun nerede, hangi etkilerden dolayı ve ne kadar büyüklükte ve yoğunlukta oluşturulduğuna yönelik irdeleme/açıklama ve araştırma olmadan planlanmasının şehircilik ilkeleri, planlama esasları, kentsel tasarım ölçütleri ve dolayısıyla da kamu yararına aykırı olduğu,

“KENTSEL TASARIM ÖLÇÜTLERİ VE DOLAYISIYLA DA KAMU YARARINA AYKIRI”

Davaya konu taşınmazın cephe aldığı 7.00 metrelik yaya yolundan cephe alan diğer yanındaki imar adalarında farklı yüksekliklerin mevcutun aksine planla öngörüldüğü, bu keskin ayrımın hangi bilimsel ve nesnel gerekçeyle gerçekleştirildiğinin bilinmediği, dolayısıyla imar planının şehircilik ilkeleri, planlama esasları, kentsel tasarım ölçütleri ve dolayısıyla da kamu yararına aykırı olduğu,

İmar planlarının ve içerdiği plan kararlarının mutlak surette bir araştırmaya dayandırılması ve gerekçelerle açıklanması gerektiği, davaya konu 126 ada 104 sayılı taşınmaz ve çevredeki diğer imar adaları üzerindeki yapılaşma koşullarına ilişkin kararların, nedensiz ve gereksiz değişimlerin imar planlarının güvenilirliğini ve nesnelliğini zayıflattığı, tanımlanan yapılaşma koşullarının bilimsel ve nesnel verilerle değerlendirilmeden tanımlandığı kaygısını güçlendirdiği,

Gazeteci Sarıalp'in acı günü... Gazeteci Sarıalp'in acı günü...

MECLİS KARARINDA YETERLİ BİR AÇIKLAMA YAPILMAMIŞ

Belediye Meclisince onaylanan ve plan askı sürecinde yapılan itirazların değerlen dirilerek kesinleştiği bir süreçten sonra, itiraz konularının dışındaki köklü değişikliklerin bilimsel ve nesnel gerekçelerinin net olarak ortaya konmasının ve yerleşmenin yapılaşma niteliğine yönelik değerlendirmelerin tüm boyutlarıyla değerlendirilmesinin gerekli olduğu, ancak onaylanan imar Planlarına yapılan itirazların değerlendirilip, bu itirazlara yönelik son kararın verildiği Meclis kararında yeterli bir açıklamanın yapılmadığı bu durumun şehircilik ilkeleri, planlama esasları, ilgili imar mevzuatı ve kamu yararı açısından doğru olmadığı, dolayısıyla, Zonguldak ili, Kozlu İlçesi, 126 ada, 104 sayılı parselde bulunan taşınmazı kapsayan alanda imar planıyla öngörülen yapılaşma koşullarının şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır." ifadelerine yer verildiği görülmektedir.

“MECLİS KARARININ126 ADA, 104 PARSEL SAYILI TAŞINMAZA YÖNELİK KISMINDA HUKUKA UYARLIK BULUNMAMIŞTIR”

Bu durumda; yukarıda aktarılan bilirkişi tespit, değerlendirme ve görüşleri dikkate alındığında, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olarak yeterli araştırmalara dayandırılmadan hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının onaylanmasına ilişkin dava konusu meclis kararı ile itirazın reddine ilişkin meclis kararının dava konusu 126 ada, 104 parsel sayılı taşınmaza yönelik kısmında hukuka uyarlık bulunmamıştır.

“TELAFİSİ GÜÇ VEYA İMKANSIZ ZARARLARIN ORTAYA ÇIKACAĞI AÇIKTIR”

Öte yandan, dava konusu işlemlerin, planlamaya ilişkin olması, imar mevzuatı uyarınca 126 ada 104 parsel yönünden tesis edilecek tüm ruhsat, izin ve yapılaşma gibi işlem ve uygulamalara dayanak oluşturacağından, uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkacağı açıktır.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin; 126 ada 104 parsel sayılı taşınmaz bakımından uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınautemiııat alınmaksızın dava sonuna kadar 126 ada, 104 parsel sayılı taşınmaza yönelik kısminin yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 7 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazı açık olmak suretiyle oy birliğiyle karar verilmiştir.”

Kaynak: Pusula

Editör: TE Bilisim