Dezenformasyon yasası teklifinde sona gelindi. TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, teklifin yakın zamanda kamuoyuna sunulacağını açıkladı. Yayman, yapılanın 'sosyal medya düzenlemesi' olmadığını vurgulayarak "Bir engelleme, kısıtlama olmayacak. Avrupa'da ne varsa onu getirmek istiyoruz" dedi.

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, kamu düzenini, kişisel hak ve özgürlükleri koruyacak bir "Dezenformasyon Yasası" çalışmalarına devam ettiklerini belirterek, "Yakın zamanda inşallah bu konuyla ilgili güzel gelişmeler olacak. Yasa teklifimiz yakın bir zamanda tartışmaya açılacak, kamuoyunun gündemine sunulacak." dedi.

Yayman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dijital ağlar konusunun sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en önemli konularından olduğunu belirtti.

En son Rusya-Ukrayna savaşıyla beraber bu anlamda yeni bir dönemin açıldığına dikkati çeken Yayman, "Hibrit savaşlar dönemi dediğimiz bir dönem açıldı. Örneğin Buça'daki katliam: Rus tarafı diyor ki; 'Bunu Ukraynalılar yaptı', Ukrayna tarafı diyor ki; 'Bunu Ruslar yaptı.' Aslında bir dezenformasyonun savaşta bile uygulandığını çok açık bir biçimde görüyoruz. Bizim derdimiz; hem gündelik hayatta hem kamu düzeninde hem toplumsal hayatta hem devlet-vatandaş ilişkisinde bu dezenformasyonu, yalan haberi ortadan kaldırmak ya da minimuma indirmektir." diye konuştu.

Bu konunun Avrupa'da da dünyada da birinci sırada olduğunu söyleyen Yayman, şu görüşleri dile getirdi:

"Bizim de TBMM olarak, AK Parti'den CHP'ye, MHP'den İYİ Parti'ye, tüm partilerin gündeminde olan bir dezenformasyonla mücadele çalışmamız var. Bu çalışmanın içeriği konusunda muhalefetle başka partiler arasında farklılıklar olsa da herkes dezenformasyondan şikayetçi. Herkesin, dijital ağlar üzerinden yapılan nefret suçlarına, ırkçılık, faşizm, siber faşizm, ergen mobingi, veri mahremiyetinin sağlanması; bütün bu konularda bir talebi var. Ama yöntem konusunda farklılıklar oluyor."

"YASA TEKLİFİMİZİ YAKIN ZAMANDA TARTIŞMAYA AÇILACAK"

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Yayman, şöyle devam etti:

Dalgaya aldırmadı, boğulma tehlikesi geçirdi Dalgaya aldırmadı, boğulma tehlikesi geçirdi

"Kamuoyuna şunu söylemek isterim: Sosyal medyayla ilgili bir düzenleme yapmıyoruz. Biz, dezenformasyonla ilgili bir düzenleme yapıyoruz. Sosyal medyanın engellenmesi, kısıtlanması, asla böyle bir şey olamaz. Çünkü AK Parti, sansürle, yasaklarla mücadele eden bir partidir. Almanya'da nasıl bir dezenformasyon yasası varsa, yalan haberle mücadele yasası varsa, Fransa'da nasıl bir dezenformasyonla mücadele yasası varsa, ABD'de nasıl bir dezenformasyonla mücadele hukuksal düzenlemesi varsa biz bunun derdindeyiz. Yasa teklifimiz yakın bir zamanda tartışmaya açılacak, kamuoyunun gündemine sunulacak. Biz, hükümet olarak dezenformasyon meselesini partiler üstü, siyaset üstü bir mesele olarak ele alıyoruz. Bu noktada asla yasaklamalardan yana değiliz. Yasaklamalara karşıyız. Biz, hem Sayın Kılıçdaroğlu'nun hem Sayın Meral Akşener'in hem Sayın Cumhurbaşkanımızın hem liderlerin, kanaat önderlerinin hukukunu koruyacak ve onların bir toplumsal lince, siyasal lince maruz bırakılmalarının önüne geçecek bir düzenlemeyi yapmak istiyoruz."

"GELECEĞİMİZİ KORUYAN BİR DÜZENLEME YAPMAK İSTİYORUZ"

"Bu yasal düzenlemenin 2023 seçimleri yaklaşırken muhalefetin sesini kısmak için yapıldığına" yönelik eleştirilere karşı Yayman, "Bunu çok anlamsız buluyoruz. Bu konu, Dezenformasyon Yasası yapılırken bile bir dezenformasyonla karşı karşıya olduğumuzu ortaya koyuyor." karşılığını verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "sosyal ağlar kapanacak" şeklinde iddiaları olduğunu öne süren Yayman, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Peki ne oldu o iddialar? Hiçbiri gerçek olmadı. Burada bazı kasıtlı yorumlarla Dezenformasyon Yasası hakkında dahi dezenformasyon yapan bir yalan habercilik, yalan siyaset var. Tam biz de buna karşıyız işte. Biz diyoruz ki; Dezenformasyon Yasası yapıyoruz, bunu siyaset üstü bir mesele olarak ele alıyoruz, yasaklamalara karşıyız. Hiçbir zaman için engelleme, kısıtlama olmayacak. Avrupa'da ne varsa Türkiye'de de o olacak. Yani Berlin'deki bir vatandaşın nasıl ki aile mahremiyetini hukuk koruyorsa, Fransa'da bir kişiyi, bir kanaat önderini, yalan habere karşı nasıl ki hukuk koruyorsa, biz hukuk alanında vatandaşımızı koruyan, çocuklarımızı, kadınlarımızı, geleceğimizi koruyan bir düzenleme yapmak istiyoruz."

Editör: TE Bilisim