Karadeniz Teknik Üniversitesi Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz, Doğu Karadeniz'de iklim değişikliği nedeniyle doğa olaylarının gittikçe sıklaşıp şiddetlendiğine ve afetlere neden olduğuna dikkat çekerek "Derelerin taşkınları artacak, bunu bekliyoruz, biliyoruz. Kırsal yerleşimi, sanayileşmeyi, şehirleşmeyi dere yataklarından mutlaka uzaklaştırmamız gerekiyor" dedi.
Karadeniz'de son yıllarda, iklim değişikliği nedeniyle sıklaşıp şiddetlenen yağışlar, büyük can ve mal kayıplarına sebebiyet veriyor. Uzmanlar, yağış rejimlerinin bu değişiminin ani sel ve heyelan riskini de artırdığını ifade ediyor.
'YENİ STRATEJİLER BELİRLENMELİ'
Karadeniz Bölgesi'nde son yıllarda yaşanan iklim değişikliğinin getirdiği afetlere dikkat çeken Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz, "Karadeniz’de iklim değişimi veya iklimin afaki sonuçlarını bölgemizde aşırı yağışla kendini gösteren afetlerle gördük. Uzun vadede iklimsel olarak baktığımızda mevsimlerde kayma başladı. Canlı ekosisteminin adaptasyonuna kadar bölgede yaşayan insanların ona göre yeniden strateji belirlemeleri gerekiyor. Örneğin derelerin taşkınları artık artacak, bunu bekliyoruz, biliyoruz. Kırsal yerleşimi, sanayileşmeyi, şehirleşmeyi dere yataklarından mutlaka uzaklaştırmamız gerekiyor. Yağışlar artacak dedik. Yamaçlarda aşırı yağışa bağlı heyelan riski çok daha fazla. Heyelan riski olan yerleri önceden tespit ederek bu alanlarda hem yarma açma gibi müdahalelerin hem de yapılan yapıların önüne geçilmeli" diye konuştu.
'KARADENİZ'DE SU SICAKLIĞI ARTIYOR'
Karadeniz'de deniz suyu sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde olduğuna da dikkat çeken Doç. Dr. Erüz, "İklimi dengeleyen en önemli unsur okyanus ve denizlerdir. Karadeniz bir iç deniz. Karadeniz, dört mevsim sıcaklığı artıp azalan bir deniz. 'İklim değişiyor, balıkta mı değişecek?' deniyor. Balık avcılığı da değişiyor. Karadeniz'de su sıcaklığı artıyor. Su sıcaklığının artması canlıların sıcaklığa tolere değerlerinin değişmesi ve buna bağlı olarak da yumurtlama ve beslenme dönemi ve bir araya gelerek av verdiği toplanma dönemlerinde ister istemez bir değişiklik olacak" dedi.
'RİSK ALANLARINI TESPİT EDİP ÖNLEM ALMALIYIZ'
Afet öncesi riskli bölgelerde önlem alınması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Erüz, "İklim değişikliği artık bir vaka. Afet yönetmek çok doğru bir yaklaşım değil. Olay olduktan sonra biz devlet olarak çok güzel bir müdahale ile çözüm üretmeye çalışıyoruz. Ama yanlış yapıyoruz. Bizim riski yönetmemiz lazım. Olay olduktan sonra afeti yönetmek çok zor ve pahalı bir olay. Olası risk alanlarını tespit edip risk olası durumlarını insanları oradan uzaklaştırmış olmamız gerekiyor. Bir yağış bir heyelan söz konusu olduğu zaman sadece doğal bir oluşum gerçekleşir ama can kaybı ve mal kaybı olmaz" ifadelerini kullandı.