Hayatını kaybeden Güvenlik Görevlisi Zekeriya Duyar’ın Avukatı ve ailesi mahkeme salonunda hazır bulunurken, sanık Mevlüt Can U.’nun avukatı mazeret bildirerek mahkemeye katılmadı.
İlk iki mahkemede tanıklar dinlenirken dinlenmeyen son tanıkta mahkeme heyeti tarafından bugün dinlendi. Ambulans şoförü Mevlüt Can U.’nun mesai arkadaşı olan tanık Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde mahkeme heyetine çelişkili beyanlarda bulundu.
“AMBULANS ŞOFÖRÜ MEVLÜT CAN U.’YA 15 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ”
Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde, nakil için hasta almaya gittiği sırada, kırmızı ışıkta geçerek çarptığı otomobil sürücüsünün ölümüne neden olan ambulans şoförü Mevlüt Can U. (23) hakkında 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
“AMBULANS ŞOFÖRÜ MEVLÜT CAN U. TUTUKSUZ YARGILANIYOR!..”
Kozlu ilçesi Fatih Sitesi Mahallesi kavşağında geçen 2 Haziran'da meydana gelen kazada, Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden başka bir hastaneye sevk için hasta almaya giden Mevlüt Can U. yönetimindeki ambulans, akaryakıt istasyonundan çıkış yapan Zekeriya Duyar (44) yönetimindeki 67 ED 148 plakalı otomobile çarptı. Kazada, Zekeriya Duyar hayatını kaybederken eşi Safiye Duyar yaralandı. Kazanın ardından gözaltına alınan ambulans şoförü Mevlüt Can U. İse pandemi nedeniyle tutuksuz yargılanıyor.
“AMBULANSIN SİREN ÇALMADIĞI KAMERALARDAN TESPİT EDİLDİ”
Mevlüt Can U. hakkında Cumhuriyet Savcısı'nın yürüttüğü soruşturmanın tamamlanmasının ardından da hazırlanan iddianame Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti. İddianamede, Mevlüt Can U.'nun Sakarya'ya hasta nakletmek için seyir halindeyken kırmızı ışıkta geçerek kendisine yeşil ışık yanması üzerine akaryakıt istasyonundan çıkış yapan Zekeriya Duyar yönetimindeki otomobile çarptığı ifade edildi.
Kaza tespit tutanağında da ambulans şoförünün kırmızı ışık kuralına uymaması sonucu kazanın meydana geldiği ifade edilirken, ambulansın tepe lambasının yandığı ancak sirenlerinin çalmadığının görgü tanıkları ve kamera kayıtlarından tespit edildiği belirtildi.
“AMBULANS ŞOFÖRÜNÜN MESAİ ARKADAŞI OLAN TANIK ÇELİŞKİLİ BEYANLARDA BULUNDU”
Fatih sitesi kavşağında meydana gelen ölümlü kazaya ilişkin olarak mahkeme heyeti sanık Mevlüt Can U. adına konuşan tanığa ambulansın kaç km hızla gittiğini, siren çalıp çalmadığını, ambulansın ne için yola çıktığını ve kornaya trafik ışıklarından öncemi yoksa sonra mı çaldığına yönelik sorular yöneltti.
Tanık, ilk ifadesinde sanık ambulans şoförü Mevlüt Can U.’nun kornaya trafik ışıklarından sonra çaldığını söylerken, daha sonra kornaya trafik ışıklarından önce çaldığını söylemesi üzerine mahkeme heyeti görülen lüzum üzerine bu soruyu tekrar sordu. Tanık, son olarak ifadesinde kornaya trafik ışıklarından önce çaldığını söylemesi üzerine mahkeme heyeti bu ifadeleri çelişkili buldu.
“TANIK, ÖNCE FARKLI SONRA FARKLI KONUŞTU!..”
Mahkeme heyetinin kamera kayıtlarında ambulansın sireninin çalmadığının görüldüğü hatırlatılması üzerine de tanık, “Olay günü komuta kontrol merkezinden bize vaka verildi. Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nden Sakarya’daki bir hastane nakli görevi geldi. Bizlerde Ambulans’a binerek yola çıktık. Fatih Kavşağındaki benzinlik istasyon mevkiine geldiğimizde Opet’in hemen önündeki trafik önündeki iki şeridinden araçlar dolu olduğunu gördük.
Ancak trafik akıyor muydu yada araçlar durur vaziyette miydi? Şu anda onu hatırlamıyorum. Bunun üzerine Ambulans şoförümüz olan sanık hemen yolun en sağı olan ve üzerinde emniyet şeridine girdi. O esnada bizin siren ve tepe lambalarımız açıktı. Trafik lambalarının hangi renkte olduğunu hatırlamıyorum. Manevra yaparken fren basıp basmadığını hatırlamıyorum. Ama ben aracı gördüm. Sanık ambulans şoförü Mevlüt Can U.'ya araç var diye uyardım. O da benim uyarım sonrasında kornaya bastı.
Opet benzin istasyonun içinden karşıki kavşağa geçmek için çıkan ölen abinin kullandığı aracı gördük. Görür görmezde sanık arkadaş kornaya bastı ve direksiyonu sola kırdı. Ancak, çarpışmaya engel olamadı. Ambulanslarda kornaya bastığında siren kesildi.” dedi.
MAHKEME HEYETİ, “YALAN BEYANDA BULUNMAK SUÇTUR!..” DİYE HATIRLATTI
Mahkeme heyetinin yalan tanıklığın suç olduğu hatırlatılması üzerine tanık tekrar sirenin açık olduğunu hatırlıyorum diyerek, “Nazar Dürümü geçtikten sonra sanık mesai arkadaşım siren sesini açtı. Tahminen 100 metre kadar siren sesi açık şekilde kazanın olduğu yere gittik.
Ayrıca en fazla 60-70 km hızla seyir halindeydik. Ben ambulansın en sağında oturduğum için görmem mümkün değildi. Bizim kullandığımız araç kırmızı şeritte acil ambulansı olmakla birlikte nakil edilecek hastanın bir aciliyeti olup olmadığını giderken bilmiyorduk. Hastanın kardiyo hastası olduğu tarafımıza söylenilmişti.” İfadelerine yer verdi.
AVUKAT SONER CIVAK, “TANIK İŞ ARKADAŞINI KORUMAK İÇİN YALAN BEYANDA BULUNMUŞTUR!..”
Zekeriya Duyar’ın Avukatı Soner Cıvak mahkeme heyetinden söz alarak, “Tanık iş arkadaşını korumak amacıyla yanlı beyanda bulunmuştur. Bu nedenle tanığın beyanlarını kabul etmiyoruz. Ayrıca sanığın geçiş üstünlüğü ilkesine aykırı hareket etmesi, kırmızı ışıkta geçmesi, hızının yüksek seviyede km’de olması ve kamera kayıtlarıyla da sabit olduğu üzere siren sesini açmaması hususları da gözetilerek kusurlu olması nedeniyle dosyanın adli tıp kurumuna gönderilmesini talep ediyoruz.” dedi.
MAHKEMENİN 13 EKİM TARİHİNDE SONLANMASI BEKLENİLİYOR
Mahkeme heyeti sanığın kusur durumunun tespiti açısından dosyanın adli tıp kurumuna gönderilmesine ve Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılmasına karar vererek mahkemeyi 13 Ekim tarihine erteledi.