Türkiye pandemi dönemini sağlık çalışanlarının olağanüstü ve fedakar çabasının getirdiği mücadele ile atlatmaya çalışırken, derinleşen ekonomik kriz ve yoksulluk ise sağlık hizmetlerine erişimde büyük bir eşitsizlik yaratarak, toplum sağlığını vurdu.

Pandemi öncesi dönemde 17.2 milyon kişi olarak tahmin edilen Türkiye'deki yoksul vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimi, yüksek gelirli kesimlere göre zorlaşırken, yapılan araştırmalar sağlık hizmetlerine olan gereksinimlerin yüzde 21.3'ünün karşılanamadığını ortaya koydu.

İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü tarafından yayınlanan, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala imzalı rapora göre, yoksulluğun sağlığa etkisi, ekonomik krizlerde daha da belirginleşti. Bu noktada işsizlik gibi etkenler burada büyük rol oynuyor.

“Ekonomik kriz ve durgunluk, sağlık harcamalarında azaltmaya gidilmesi gibi yalnızca sağlık alanına özgü durumlar nedeniyle değil, buna ek olarak, işsizliğin artması gibi sağlığın sosyal belirleyicileriyle ilgili nedenler yüzünden de toplum sağlığını olumsuz etkilemektedir” tespitine yer verilen raporda nüfusun yüzde 15'inin sosyal güvenlik kapsamına alınmadığına dikkat çekildi.

Toplumda sık görülen hastalıkların en önde gelen nedenlerinden birinin yoksulluk olduğuna işaret edilen rapora göre Türkiye'de de dünyada olduğu gibi Covid-19 pandemisinde yoksul kesiminin hastalığa daha fazla yakalandığı belirtildi. Yoksullar kronik hastalıklara erken yakalanırken, ölümlerin ise daha erken yaşlarda geldiğine dikkat çekildi. 

GMİS'ten TTK'daki atamaya tepki... GMİS'ten TTK'daki atamaya tepki...

ŞEHİR HASTANELERİ İLE SAĞLIK TİCARİLEŞTİRİLDİ

Raporda 2003 yılında hayata geçirilen politkalarla sağlık ocaklarının kapatılması ve devlet hastanelerinin işletmeye verilmesi ile sağlığın ticarileştirildiğine dikkat çekildi. “Sağlığın ticarileştirilmesine odaklanmış bu programın sağlık alanında yaşanan eşitsizlikleri azaltması beklenmemelidir” tespitinin yapıldığı raporda, “Sağlık Bakanlığı bütçesini giderek daha yüksek oranda rehin altına alan kamu-özel ortaklığı girişimleriyle yapılmış şehir hastaneleri ivedilikle kamulaştırılmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Editör: TE Bilisim