Bartın Platformu tarafından yapılan açıklamada; "Hattat Holding'in Amasra'nın Gömü Köyü'nde yapmak istediği termik santral için önünde engel olarak gördüğü zeytin ağaçları bir günde yok edildi.

Zeytin ağaçlarının kesilmesini engellemek isteyen köylüler arazinin Hattat Holding'in mülkiyetinde olduğu ve kesim için gerekli izinleri aldığı gerekçesiyle jandarma müdahalesiyle alandan uzaklaştırıldılar. Köylülerin  alandan uzaklaştırılmasından sonra şirket yetkilileri sahaya katoyla girerek 200'e yakın zeytin ağacını yeriden sökerek bir çevre kıyımana daha neden oldular. 

Termik Santral İçin Zeytinlerimizi Söktürtmeyiz

Gazeteci Dursun son yolculuğuna uğurlandı Gazeteci Dursun son yolculuğuna uğurlandı

Amasra’da termik santral kurmak için birçok usulsüzlük yapan Hattat, şimdi de Gömü köyündeki zeytin ağaçlarını yok etmek istiyor. Bilindiği gibi 3573 sayılı“Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılandırılması Hakkındaki Kanun”a göre zeytinlik sahalarının 3 km. yakınında değil termik santral, bacası tüten bir atölye bile yapılamaz. Amasra’nın Gömü köyündeki zeytin ağaçları Hattat Holding’in kurmak istediği termik santrale sadece birkaç yüz metre mesafede.

Bu zeytin ağaçlarının kurmak istediği termik santrallerin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu bilen Hattat Holding, önce arazi sahiplerine gerçek değerinin oldukça üzerinde para teklif ederek bu sahayı satın aldı. Şimdi de sahayı satın alır almaz bu zeytin ağaçlarını sökerek sahadan uzaklaştırmaya çalışıyor.

Bilindiği gibi 2014 yılında Soma’nın Yırca köyüne termik santral kurmak isteyen başka bir şirket, bir gecede 6 bin zeytin ağacını kesmişti ve bu olayın duyulması üzerine büyük bir tepki oluşmuştu. Bu tepkiler nedeniyle termik santral için daha önce verilen bütün izinler iptal edilerek termik santral yapımından vazgeçilmişti.

Şimdi Hattat Holding böyle bir tepkiden korktuğu için zeytin ağaçlarını kesmekten değil, sökerek başka bir yere taşımaktan bahsediyor. Sanki termiği değil de doğayı severmiş gibi; işlerini güçlerini bırakmış, zeytin ağaçlarını daha iyi yetişme koşullarına sahip başka yerlere taşımakla uğraştıklarına bizim de inanmamızı bekliyorlar.

Bugün köylerindeki zeytin ağaçlarının usulsüz şekilde başka yerlere taşınacağını duyan Gömü ve Tarlaağzı köylüleri “Bu zeytinler bizim. Başka bir yere götüremezsiniz” diyerek eylem başlattılar. Zeytin ağaçlarını koruma altına aldılar. Biz de Bartın Platformu olarak köylülerin bu haklı eyleminin yanında yer alıyoruz. “Bizden ne zeytinimizi, ne de Amasra’mızı alabilirsiniz.” diyoruz ve soruyoruz; bu zeytin ağaçlarını sökmek için; 3573 sayılı kanunun 20. maddesinde geçen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın fenni gerekçeye dayalı iznini aldınız mı?  Bu izinde bakanlığa bağlı araştırma enstitülerinin ve mahalli ziraat odasının uygun görüşü var mı? Bu izni almışsanız bu alana sahip olduğunuz sadece bir hafta içinde bunu nasıl becerdiniz?

Bugün sahada ağaçların budandığını ve kesildiğini gördük. Bu zeytin ağaçlarının taşıma izni için bakanlığa 18 Aralık 2017 tarihinde başvuru yapıldığını ve 19 Aralık’ta taşıma izninin çıktığını gördük. Yani Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bir günde böyle önemli bir kararı nasıl vermiştir? Kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Bizler Bartın ve Amasra halkı olarak; termik santral aleyhine açmış olduğumuzÇED iptal, Çevre Düzeni Plan Değişikliği iptal ve lisans iptal davaları henüz sonuçlanmamışken, Hattat Holdingin yöre halkını tahrik edecek şekilde giriştiği bu tür girişimleri kınıyoruz. Amasra’da termik santral yapılamayacağı hakkında yeterli teknik ve hukuki gerekçenin var oluğunu düşünüyoruz ve mahkemelerden Bartın ve Amasra halkının lehine kararlar çıkarmasını bekliyoruz. Bu umutlu bekleyişin bütün halkımız tarafından dikkate alınmasını diliyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla. Bartın Platformu..." denildi.

Editör: TE Bilisim