Girdi maliyetlerindeki durdurulamayan artışa bu yıl bir de kuraklık eklenince aşurelik malzeme fiyatları yüzde 40’a yakın zamlandı.
Ulusal Baklagil Konseyi Başkan Vekili Mustafa Hepokur, temel malzemelerden olan aşurelik buğdayın geçen yıla göre yüzde 30 zamlandığını söyledi.
Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) Başkanı Aykut Dinler ise, “Bu yıl aşureye konulan ürünlerde yüzde 20 ila yüzde 40 arasında zam var” diye konuştu.
Bu yılki fiyatları değerlendiren İstanbul Avcılar’daki 20 yıllık bir kuruyemiş esnafı da geçen yıl 100-150 TL aralığında kaynayan 10-15 kişilik bir tencere aşurenin bu yıl 200 TL’ye mal olacağını ancak fiyatlardaki artıştan dolayı bu yılki satışların durgun geçtiğini söyledi.
EN PAHALISI CEVİZ VE KURU KAYISI
TÜKSİAD Başkanı Aykut Dinler’in aktardığına göre, bu yıl en pahalı aşurelikler kuru kayısı ve ceviz içi olarak öne çıkıyor.
“Fiyatlar iklim koşullarından ve ürünlerin az olmasından dolayı olumsuz etkilendi” diyen Dinler, fiyatlardaki artışın yıl sonuna kadar süreceğinin de sinyalini verdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine bakıldığında da ceviz içi fiyatının son bir yılda yüzde 12.4 artarak 96 TL’yi aştığı; kuru kayısının da yıllık bazda yüzde 27 artarak 52 TL’ye ulaştığı görülüyor.
Diğer malzemelerin fiyatlarındaki bir yıllık değişim ise şöyle:
Fındık içi yaklaşık yüzde 10 zamlanarak 91 TL’ye, kuru üzüm yüzde 10.2 artarak 26 TL’ye çıktı. Toz şeker yüzde 8.8 artarak 6 liraya çıkarken, nohut ise yüzde 28 yükselerek 11 lirayı aştı.
KURAKLIK VURDU
Ulusal Baklagil Konseyi Başkan Vekili Mustafa Hepokur, bu yıl tarımsal kuraklığın en çok vurduğu ürünlerden birinin buğday olduğunu anımsatarak üretimdeki düşüşe dikkat çekti.
Her yıl ortalama 19-20 milyon ton buğday üreten Türkiye’de bu yıl kuraklığın etkisiyle yüzde 70’i bulan verim kayıpları görüldü.
Hepokur, bu durumun aşurelik buğday fiyatını geçen seneye göre yüzde 30 artırdığını söylüyor.
Aşure yapımında kullanılan kuru fasulyenin fiyatında ise yıllık yüzde 4’lük gerileme yaşandığını kaydeden Hepokur, bunun nedenini de salgın sürecinde kapalı işletmeler nedeniyle bakliyat ürünlerine talebin azalmasına bağladı.