Çınar, 351 sayfalık kitabın 25. sayfasında ‘Maaşın 50 Katı Rüşvet’ başlıklı kısımda 1989 senesindeki başından geçen olayı bakın nasıl aktarıyor:
"Yayladağı gümrük kapısı Suriye'nin Laskiye iline açılan bir kapıydı. Bir akşamüstü gümrük muhafaza kısım amirlerinden biri geldi. Alınan rüşvetlerden ve onların paylaşımıyla ilgili bana bilgi verdi ve anlaşmak istedi.
Gümrük kapısında bütün paralar gümrük muhafaza memurlarınca toplanıyordu. Toplanan paraların yüzde 60'ı muayene memurunun, kalan yüzde 40'ı ise bütün gümrük muhafaza teşkilatının oluyordu.
Tahsil edilen para, hiçbir risk unsuru taşımadan ay sonunda toplu olarak bana teslim edilecekti. O vakit maaşım 570 bin lira idi. Ay sonunda bana verilecek miktar 30 milyon lira kadardı. Yani maaşımın 50 katı. Hem bu meblağ, gümrük işlemlerini kanunlara uygun yaptığım takdirde alacağım paraydı. Kaçakçılığa göz yumarsam bu miktar çok daha büyük olacaktı.
Bu teklif karşısında, "Rüşvet alan olursa onlarla şiddetle mücadele edeceğimi" söyledim. Bu tavrım bütün gümrük personelinde şok etkisi yaptı. O zaman da Maliye Bakanlığı personel genel müdürü benim gibi Göksunlu idi. Dolayısıyla bir anda benim personel genel müdürü tarafından bakanlığın bir ajanı olarak gönderildiğim söylentileri yayıldı.
Bu durum işime geliyordu. Aksi takdirde bir çok insanın maaşlarının üzerinde gelir elde ettikleri bir sisteme çomak sokmama kimse tahammül edemeyecek ve beni bertaraf etmenin yolları araştırılacaktı."
Genel dağıtımı Kayıhan Yayınlarından yapılan ve Etkin Kitaplar tarafından basılan kitap çok ses getirdi.