Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Merve Kır, Kadına Şiddet kapsamında Çaycuma bölgesinde ensest iilşki olaylarında bir artış olduğuna yönelik yaptığı açıklama Zonguldak kamuoyunda çok tartışılmış ve sivil toplum örgütlerinden de açıklamalar gelmişti.

Uzun zamandır konuya ilişkin suskunluğunu koruyan Kır, konunun saptırıldığını ve dikkat dağıtıcı başka konularla gündemin değiştirilemeye çalıştığının altını çizdi. Aile içi çocuk istismarları başta olmak üzere, belli bölgelerde artan ensest ilişki vakalarının araştırılması adına çalışma yapmaktan korkan kişilerin kendisine saldırarak siyasi prim elde etmeye çalıştıklarına vurgu yapan Kır, adeta açtı ağzını yumdu gözünü… 

Çocuk istismarı ve aile içi ensest ilişki vakaların arttığına yönelik ifadeleri ağzına dahi almaya cesaret edemeyen, bu konuya ilişkin yaptıkları alakasız açıklamalarla da kamuoyunu yanıltma eğilimine gidenlere yönelik yaptığı sert açıklamasında şu düşüncelere yer verdi; “25 Kasım’da ‘kadına şiddet’ ile alakalı avukat kimliğimle yaptığım bir röportaj sonrası sosyal medyada yazılanları hayretle izliyorum.

Öncelikle bu konu asla ve asla siyasi malzeme yapılamayacak kadar hassas ve maalesef çok acı bir gerçektir.

ÇOCUK İSTİSMARINI TARTIŞMAKTAN KORKTULAR!

‘Kadına şiddet’ ile alakalı vermiş olduğum röportajda gerçekler yani asıl mesele çarpıtılmaya çalışmış ve siyasi bir malzeme haline getirilmiştir.

Çocukların aile içinde ve dışında karşılaştığı cinsel istismarların nedenlerini ve sonuçlarını değil de bu konuyu gündeme getiren birini eleştirmeye çalışmak hem insani yanlışlık hem çok acı.

YALANLIYORLAR AMA ADLİYELERDE ENSEST İLŞKİ DAVALARI ARTTI!

Bir hukukçu olarak adliyelerde tanık olduğumuz olaylar ile adliyeye gelemeyecek kadar yalnız ve sahipsiz çocuklarımızın tanık olduğumuz hikayelerinden yola çıkarak, üstü kapalı şekilde söylemek öncelikle insani ve vicdani bir görevimizdir.

Bu çirkin gerçeği bilip de üstünü kapatmak isteyenlerin, yaşanmış ve yaşanabilecek benzer olaylarla ilgili suç ortağı olabileceklerini unutmamak gerekir. Olayların asıl nedenlerini, çözüm yollarını konuşmak yerine ucuz polemiklere çekmeye çalışmak doğabilecek suçlara ortak olmaktır.

BANA SALDIRANLAR KENDİ BÖLGELERİNDE NE YAPTI?

Tavşanlı'da madenci buluşması: "Biz büyük bir aileyiz" Tavşanlı'da madenci buluşması: "Biz büyük bir aileyiz"

O zaman soruyorum yorum yapan arkadaşlara. Kendi bölgelerinde var olan, adliye ve basına yansıyan vakalarla ilgili ne yaptınız?

Ömrü boyunca her türlü travmaya maruz kalacak çocuklara nasıl destek oldunuz?

Bu suçun azalması için bölgede nasıl bir çalışma yaptınız?

Bu röportajdan sonra şiddet gören çok sayıda kadın arkadaşımız bizlere ulaştı. Onlara haklarını ve nerelere başvuru yapabileceklerini anlattım.

Adliyelere yansımayan benzer olaylarla ilgili bu çirkin olayların mağduru olan, korktuğu için kimseye anlatamayan kardeşlerimiz bizlerle temasa geçti.

ŞOVENİST HAREKET YAPANLARLA DAHİ ELİMİZDEKİ VERİLERİ PAYLAŞTIK

Bu röportaj sonrası tüm şovenist hareketlere rağmen, yetkili kişiler bize ulaştı ve elimizdeki bilgileri paylaştık. Belki bu sayede birçok kardeşimize el uzatabileceğiz.

Ayrıca bölge üstünden bu konuyla ilgili siyaset yapmaya çalışan arkadaşlara sesleniyorum. Perşembe beldesi çok kıymetli dostlarımın olduğu ve benimde çok kıymet verdiğim bir beldedir. Tüm Türkiye’de var olan hepimizin bildiği bu suçun yaşadığımız bölgelerde yaşanıyor olması kimim suçu? Ses çıkartmayanların suçu değil mi?

ENSEST İLİŞKİ YOKMUŞ GİBİ DAVRANDILAR AMA SUSMAKTA BİR SUÇTUR!

Eğer olmamış gibi yapacaksak, görmezden geleceksek, gerçek yaşam, üzüntü ve travmalar karşısında 3 maymun gibi; “görmüyorum, duymuyorum ve bilmiyorum” diyeceksek adli rakamlar üzerinden konuşanlara “suçlusun” diyeceksek ses çıkarmayanlar gibi suçsuz yerine suçlu olmayı tercih ederim!

Olaylardan haberdar olduğu halde kılını kıpırdatmayan partili ve STK’lı arkadaşlarımız, tribünlere oynamak yerine her türlü cinsel saldırıya uğramış çocuklarımızın duygularını anlayamıyorsa asıl problem oradadır!”

Editör: TE Bilisim