ÇAYCUMA İLÇESİ İŞARET EDİLDİ!..

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır, ‘25 Kasım Kadına Şiddete Hayır Günü’ nün bir günde kutlanmaması gerektiğini belirterek son zamanlarda Zonguldak’ta ensest ilişkilerde artış olduğunu açıklayarak Çaycuma ilçesini işaret etmişti.

ÇAYCUMA DERNEĞİNDEN TEPKİ GELDİ!

Bu açıklamanın ardından da Çaycuma ve Çevre Köylerini Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu, Merve Kır’a tepki gösteren bir basın açıklaması yayımlamıştı. Olayın ardından fazla bir süre geçmeden ve bu olayın ciddiyetini dikkat çekmek üzere kamuoyundan çeşitli açıklamalar gelmeye devam ediyor. 

BÖLGE ADININ TELAFFUZ EDİLMESİ YANLIŞ OLMUŞ!

CHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, siyasi boyuta taşınan Zonguldak’ta ensest ilişki konusuna değindi. Partilerinin Kadın Kolları Başkanı Merve Kır'ın bölge adı telaffuz etmesini yanlış bulmakla beraber bunun Türkiye'nin yarası olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini kaydetti. 

Uzun, "İl Kadın Kolları Başkanımız çok önemli bir soruna dikkat çekmek istemiştir. Bu soruna dikkat çekmek isterken bölge adı belirtmesi yanlış olmuştur. Ama bu yanlış ensestin sadece ilimizde değil tüm Türkiye'nin kanayan yarası olduğunu değiştirmemektedir." şeklinde konuştu.

ZONGULDAK'TA BÖYLE BİR GERÇEK VAR!

Ebru Uzun'un konuya ilişkin açıklaması şöyle:

"25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde İl Kadın Kolları Başkanımızın yaptığı açıklamanın içinden bir cümleyi alıp gerçek soruna odaklanmayı engelleyen ve son günlerde CHP içinde siyaset yapan herkese karşı başlatılan sindirme, susturma, linç etme çalışmalarınızın bir işe yaramayacağını söylemek isterim. AKP'li troller vasıtasıyla kendilerinden olmayan herkesi hedefe oturtuyorlar.

Maden işçisi, maden mühendisi oldu Maden işçisi, maden mühendisi oldu

SADECE ZONGULDAK DEĞİL BU OLAY ÜLKENİN KANAYAN YARASI!

İl Kadın Kolları Başkanımız çok önemli bir soruna dikkat çekmek istemiştir. Bu soruna dikkat çekmek isterken bölge adı belirtmesi yanlış olmuştur. Ama bu yanlış ensestin sadece ilimizde değil tüm Türkiye'nin kanayan yarası olduğunu değiştirmemektedir.

Ensest, en geniş tanımı ile çocukların aile üyeleri ya da akrabaları tarafından cinsel olarak istismar edilmesidir. Ensest konusunda pek çok kurumun sorumluluğu vardır. Çocuk Esirgeme Kurumu, avukatlar, hekimler, psikologlar, çocuk psikiyatrileri vs. kurumlar-meslekler arası işbirliği olmadığı sürece bu sorunun çözümü bireysel çalışmalara kalıyor. Aklı selim vicdan sahibi insanlar olarak ne yapabiliriz diye kafa yormak yerine, asıl sorunun özünü yok sayıp konuyu başka yerlere çekiyorlar.

ENSEST İLİŞKİ TOPLUMDA GİZLENİYOR!..

Yapılan araştırmalar şunu göstermekte; Toplumun gözünde ensest, cinsel bir saldırı olarak görülmenin ötesinde, mağdur ve ailesinin namusunun kirlenmesi olarak algılanıyor ve saldırgandan önce mağdur ve anne suçlanabiliyor. Bu durum, aileler ensesti fark etseler bile harekete geçmelerini engelleyen bir etken olabiliyor. Saldırgan da, bu namus anlayışı içerisinde gizlenebileceği çok iyi biliyor.

Çocuk, yaşadıklarından rahatsız olsa da, bunun yanlış olacağını bilemeyecek ve bunu ifade edemeyecek kadar küçük olabilir. Çocuk kendini suçlayabilir, bunun sadece kendi başına geldiğini sanabilir; kendini yalnız, suçlu ve çaresiz hissedebilir. Çocuk, yaşadıklarını kimseye anlatmaması için tehdit ediliyor olabilir.

Bu gerçeğe değil de bölge adına takılanlar "O çocuklar" bağırsa da duymayacaksınız demek ki !!! Ama biz 'O çocukları' duymak seslerine ses olmak zorundayız..."

Editör: TE Bilisim