İlçeler

Zonguldak'ta yaşayan 38 yaşındaki Ramazan Yıldırım 7 yaşındaki kızları Z

Zonguldak'ta yaşayan 38 yaşındaki Ramazan Yıldırım 7 yaşındaki kızları Z.Y.'nin boşandığı eşine teslim edilmek üzere icra memurları tarafından alınmasını cep telefonuyla görüntüledi.

Zonguldak Kozlu İlçesinde yaşayan 38 yaşındaki Ramazan Yıldırım, Mayıs ayından şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandı. Mahkeme tarafından Z.Y’nin velayeti babaya verildi. Temmuz ayında bir ay boyunca annesinde kalmasına izin verildi. Temmuz ayının gelmesiyle birlikte anne F.Y., kızını almak isteyerek durumu eski eşine bildirdi.

Baba Yıldırım kızının annesine gitmek istemediğini eşine belirtti. Anne F.Y., çocuğunu kendisine gösterilmediği iddiasıyla avukatı aracılığıyla Zonguldak Adliyesi'nde bulunan İcra Müdürlüğüne 'çocukla kişisel ilişki kurulması' maddesi gereği çocuğunun babasından alınarak kendisine verilmesini talep etti. 

Talebi değerlendiren İcra Müdürlüğü, çocuğu almak için yasa gereği polis ve pedagog eşliğinde önceki gün Ramazan Yıldırım'ın evine gitti. Küçük kızın Kuran kursunda olduğunu öğrenen ekipler Z.Y.'yi dışarı çıkardı. Küçük kız kendisiyle görüşen pedagoga annesine gitmek istemediğini söyledi. Baba Ramazan Yıldırım, bu andan sonra yaşananları cep telefonuyla saniye saniye kayıt altına aldı.

Baba Yıldırım'ın, 'Çocuğum şu anda zorla alınıyor. Toplumdaki insanı toplumdan uzaklaştırmak için uğraşıyorlar. Çocuğumun psikolojisinde bir şey olursa, hepinizden şikayetçiyim. Mes'uliyet size aittir. Çocuğumu zorla götürmeyin" dediği duyuluyor. 

"Benim çocuğum eşya değil" 

Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde mayıs ayında eşinden boşanan ve velayetini aldığı 7 yaşındaki kızının okuldan görevliler tarafından zorla alınmasına tepki gösteren baba "Benim çocuğum eşya değil, kurbanlık değil, o kız böyle zorla götürülmemeliydi" dedi. 

Görevliler tarafından zorla okuldan alınarak annesine götürülmesine tepki gösteren baba Ramazan Yıldırım, çocuğunun annesine göstermek istemediği şeklindeki iddiaları kabul etmedi. Çocuğunun, annesiyle bağ kurması ve birlikte sosyal faaliyetlerde bulunmak için mücadele ettiğini söyleyen Yıldırım, "Sonuçta o onun annesi ve ben babasıyım. Çocuk için bir etkinlik yapacaktık. O da çocuğunu koklayacak, sevecek. Bu duygusal bağı kurmak için mücadele ettim.

Olay günü pedagog, rapora çocuğun gelmek istemediğini yazdı. Çocuğum orada ağladı. Çocuğumun sağlıklı bir şekilde alınmadığını, uzmanın da bunu söylediği halde kızımın psikolojisi düşünülmeyerek bu şekilde alınmasının doğru olmadığını söyledim. Ben şahsen üzüldüm. Çocuğumun ve benim psikolojim olumsuz yönde etkilendi. Video kayıt yaparken ki halimi gelin bana sorun. Benim kızım bunu hak etmedi. Çocuklar bu şekilde değil, oyun parkında olur, bir oyuncak getirirsin, konuşursun sakin ortamda o şekilde alırsın.

Benim çocuğum karga tulumba bir eşya gibi alındı ve karakola götürüldü. Çocuklar eşya değil. Kanunlara karşı boynum kıldan ince herkes görevini yapıyor ama bu şekilde olmaması gerekiyor. Yetkililerin, Cumhurbaşkanımızın ve bakanlarımızın bunu görmesini istiyorum. Burada bir yanlışlık var. Ben annesiyle arası düzelsin diye uğraşıyorum. Şu anda çocuğuma hiçbir şekilde ulaşamıyorum. Çocuğum ağlayarak gitti. 'Beni al' diyerek yalvardı. Çocuğumu düşünüyorum. Kaçak götürür gibi hoş mu bu davranışlar. Çocuklar böyle mağdur olmasın.

Kurbanlık koyun gibi, bir eşya gibi yaka paça çocuk alındı. Pedagog orada müdahale etmesi lazım. Tamam, çocuk alınacak ama bu şekilde olmaz demesi lazım. Orada hiç müdahalede bulunmuyor. Annesi çocuğun durumunu gördüğü halde müdahale etmiyor. Böyle bir çocuk alımı olmamalı. Ben kimseye zorluk da çıkarmadım. Burada çocuğumun psikolojisi net görülüyor" dedi.