Modern bir cahiliye ve zulüm çağında yaşıyoruz.
İçinde yaşadığımız dünyada var olan kötülük ve çirkinlikler, İslam öncesi cahiliye çağını aratmayacak ve hatta onu mumla aratacak düzeyde.
Eline silahı alan gencecik insanların gözünü bile kırpmadan okuldaki çocukları, annesini, babasını, arkadaşını, eşini, dostunu, akrabasını öldürmesi, yaptığı bu işten rahatsızlık duymaması neyin göstergesidir?
Sevgisizlik, şefkatsizlik, merhametsizlik, hoşgörüsüzlük aldı başını gitti.
Bilim, sanat, teknoloji, rahatlık bakımından bir hayli ilerleyen, uzayda kendine yer arayan dünya, ne yazık ki insanlıkta çok geriledi. Belki de en ilkel dönemini ve çağını yaşıyor.
Nereye bu gidiş?
Hangi güç durduracak bu huzursuzluk ve mutsuzluk trenini?
Nereye gidiyoruz gerçekten?
Her an bir gönülde kaç milyon kıyamet kopuyor?
Kan dökücülük ve bozgunculukta, kendisinden önce bu dünyayı kullananları yaya bıraktı insanoğlu…
İnsan özüne, aslına, yaratılışa dönmeli bir an önce.
Güzel insan örnekleri hala var dünyamızda.
Güzel insan yetişmekte tarihlerin gösterdiği en güzel örnek olan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa’nın(sav) ortaya koyduğu çalışmalar, cahiliye çağından nasıl bir mutluluk çağı kurduğu, bedevi kabilelerden nasıl bir medeni toplum çıkardığı, birbirini acımasızca, kız çocuklarını diri diri toprağa gömerek öldüren, her çeşit kötü duygu, düşünce, alışkanlık ve davranışların kölesi olan insanlardan, sevgi, saygı, şefkat, merhamet ve hoşgörüde, sonraki çağların bir benzerini gösteremediği kimseler yetiştirmesi gözlerimizin önünde apaçık duruyor.
Kainatın Gülü Peygamber Efendimizin tertemiz hayatından, uygulamalarından, hayat, insan ve toplum anlayışından gereken dersi çıkarmak, günümüze taşımak, hayatımıza uygulamak dertlerimize derman olabilir, ahir zamanda bir mutluluk asrı yaşatabilir bize. Yeter ki önyargılarımızdan, izmlerimizden ve ideolojilerimizden bağımsız düşünelim, eğilip kana kana içelim bu sonsuzluk pınarından, arınalım kirlerimizden.
Yeniden bir sevgi, şefkat, merhamet ve hoşgörü medeniyeti kurmak neden mümkün olmasın!