Peki yakınlarımızın,tanıdıklarımızın bu uyuşturucuları kullandıklarını nasıl anlarız? Kullanıyorsalar onlara yaklaşımımız ne yönde olmalı? Bu sorulara uzmanların verdiği cevapları derledik.

Kilit cümle ise, ‘Şüphelendiğiniz kişiyi dinleyin, yargılamadan anlamaya çalışın, öğütten ziyade tedavi için yüreklendirin…’

Bonzaiye bağlı yaşanan ölümleri toplum dehşetle izlerken uzmanlar ölümlerin önlenmesinde ailelere önemli görev düştüğünün altını çiziyor.

"Her torbacının malı farklı"

Öncelikle, piyasada “bonzai”, “jamaican” vs. gibi bilinen uyuşturucu maddelerin birer potpuri olduğunu unutmamak gerekir diyen Nurmedow, genellikle 3 gramlık ambalajlarda satılan bu potpurinin içinde esas etkiyi oluşturan çeşitli sentetik kannabinodilerin yanı sıra sentetik opiadlar, vitamin E, tokoferol ve üreticinin eklemek istediği herhangi bir madde olabildiğini belirtiyor. Nurmedow dolayısıyla da her her torbacının “malı” farklı diyor.

Nurmedow bonzai ile mücadelenin mümkün olduğunu ifade ederek mücadelede yol haritasını şu şekilde çiziyor.

"Hangi kişiler risk altında?"

Bugün, haz peşinde olan, beklemeyi bilemeyen, her şeye hemen o anda ulaşmak isteyen ve her şeyi hemen tüketen genç jenerasyonun bu tür uyuşturucu maddeler açısından büyük bir risk altında olduğunu belirtmek gerekir. Bir diğer risk faktörü ise parçalanmış ailelerdir. Aile içi iletişimin bozulduğu, etkin ebeveynlikten yoksun aileler de bir diğer risk faktörüdür. Okul ve çevresindeki risk faktörleri ezelden beri bilinmekle birlikte, bu tür uyuşturucu maddelerle karşılaşma yaşı giderek düşmektedir.

"Madde kullanan kişi değişiyor!.."

– Alışkanlıkları değişir.

– Gece uykusu bozulur.

– Sinirlilik-öfke ve tahammülsüzlüğü artar.

– Yeme alışkanlıkları değişir. Özellikle sentetik kannabinoid kullanımı sonrası tatlı yeme ihtiyacı artar.

– Giyim kuşam, saç şekli, kullanılan dil değişir.

– Unutkanlıklar, dalgınlıklar başlar.

– Uyaranlara uygun olmayan yanıtlar verilir.

– Gözlerde kızarma olur.

Bu belirtilerin bir veya daha fazlası kişide görülüyorsa aileler dikkat etmeli.

"Madde kullanımı şüphesi duyulduğunda ne yapılmalı?"

Öncelikle panik yapmamalıyız, çünkü yanılıyor da olabiliriz. Şüphelendiğiniz kişiyle uygun bir zaman ve uygun koşullar altında konuşmayı deneyin. Konuşurken “ben” dilini kullanın. Dinleyin, yargılamayın, anlamaya çalışın, anlamaya yönelik sorular sorun. Öğüt vermeyin. Onu anlamak, onaylamak anlamına gelmiyor. Tedavi için yüreklendirin. Sizin bu konuda uzman olmadığınızı, bir uzmandan görüş almanın sağlıklı bir yol olacağını vurgulayın. Onunla tartışmayın.

"Tedavisi var mı?"

Diğer uyuşturucu maddelerin olduğu gibi, sentetik kannabinoidlerin de tedavisi mümkün. Ne kadar erken başvurulursa, beyin ve beden o kadar az zarar görmüş olur. Tedavide ilk haftalarda yatarak tedavi görmek akılcı bir yaklaşımdır. Yatarak tedavide yoğun detoksifikasyonun yanı sıra nöropsikolojik taramanın da yapılması hedeflenir. Bununla birlikte bireysel ve grup terapileri ile nüksü önlemeye yönelik çalışmalar yapılır.

Kışlık hazırlayanlar dikkat: Konserveler ölümle sonuçlanabilir Kışlık hazırlayanlar dikkat: Konserveler ölümle sonuçlanabilir

Hastanede yatarak tedavi devam ederken gerektiği takdirde aile eğitimi, çift terapilerine de başlanır. Devamında ayaktan tedavi ile tedavinin 12 aya tamamlanması planlanır. Ayaktan tedavide kişinin sosyal çevresinin değiştirmesine, meslek sahibi değilse meslek edinmesine, çalışmaya başlanmasına, aile içi iletişimini düzeltmesine, yeni alışkanlıklar edinmesine yardımcı olunur.

"Mücadele topyekûn olmalı…"

Unutulmamalıdır ki, sentetik kannabinoidler olduğu kadar diğer uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle mücadele önemlidir. Bu tür maddelerle mücadele bakanlıklar üstü bir yapılanma ile tüm birimlerle, tüm bakanlıklarla koordineli çalışmayı ve tek elden yönetilmeyi gerektirir. Acilen ruh sağlığı yasası ve uyuşturucu ile mücadele eylem planı yürürlüğe sokulmalı. Günü değil, nesilleri kurtarmayı hedef olarak seçmeliyiz.

Editör: TE Bilisim