Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Sağlık Sen Zonguldak Şubesi, sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm üretilmediği ve taleplerin görmezden gelindiği yönünde bir açıklama yaptılar.

Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi önünde yapılan açıklamaya; Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendikaların temsilcileri ve Türk Sağlık-sen Zonguldak Şube üyeleri katıldı. 

Kötü karne: Sigara tüketiminde zirvedeyiz! Kötü karne: Sigara tüketiminde zirvedeyiz!

Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanı Arzu Kara açıklamasında, "Üniversite hastanemizde sağlık çalışanlarının sabır taşı çatlamış, dayanacak tahammülleri kalmamıştır. Her çalışan sıkıntılar nedeniyle sorunlar yaşanmakta, ekonomisi sürekli kayba uğramakta, mağdur edilmektedir. 

Çalışanın emeği adeta çar çur edilmekte, pandeminin kahramanları canlarından bezdirilmektedir.

Çünkü; 

1- Çalışanların fazla mesai ücretleri bir türlü ödenmemektedir. Bu konudaki yasal düzenleme derki;1 sonraki ay ya ücreti ya da izin olarak kullandırılmalıdır.

2- Performans kat sayıları ile ilgili keyfiyet uygulanmaktadır, çalışanların hakkı mevzuata göre değil de keyfe keder işlemlerle belirlenmektedir.

Geçtiğimiz yılın son 5 aylık covid-19 ek ödemelerinden hala ses seda yoktur. Adı tavandan kendi yavandan olan bu ek ödemeler her ne hikmetse bizlere çok görülmüş, sanki böyle bir düzenleme hiç yapılmamış gibi bir tavır içerisine girilmiştir.

Her ne kadar gecikmişte bir karar olsa Kasım Aralık ayı için covid 19 ek ödemelerin yapılacağı ancak Ağustos, Eylül, Ekim ayları covid19 ek ödemelerinin yapılması hususunda hala bir çalışma olmamakla beraber gerekçe olarak da genelgenin olmadığı söylenmektedir. Bu iyi niyetten uzak bir yaklaşımdır.

Bu ödemeler yönetim kurulu kararıyla ödenebilmektedir. Sağlık bakanlığına bağlı hastanelerde çalışan meslektaşlarımız bu ödemeleri zamanında almış; bizler ise üzerinden  aylar geçmesine rağmen bu ödemeleri hala alamamışızdır. 

Çalışanların alın teri niçin böyle yok sayılmaktadır. Şu salgın sürecinde yöneticiler açısından sağlık çalışanlarının meselelerinden daha önemli ne vardır merak ediyoruz.  Kurumumuzda halen kadro unvanı hizmetli olan arkadaşlarımızın performans katsayıları olmadığından performans ödemesi alamıyorlar.

Hemşire, tekniker ve asistan arkadaşlarda performans katsayıları düşük olduğu için traji komik rakamlarla karşı karsıyadır. Yönetim kurulu kararıyla bu katsayılar yeniden düzenlenmelidir.  Almayanlara bir çare üretmek yerine hiç kimseye vermemeyi tercih etmekteki derin manayı biz çözemedik. Tüm çalışanların hepsinin çalışma şartlarını ekonomik ve özlük haklarını iyileştirmek yerine hepsini dibe vurdurmakla yapılmak istenen nedir? Bize açıklanmasını bekliyoruz.

3- Mesele sadece ekonomide değildir. Çalışma ortamında planlamalar ile ilgilide sıkıntılar vardır. Hemşirelerin nöbetleri ile ilgili sorunlar, nöbet düzenlemelerinde özensizlikler mevcuttur. Çalışan sayısı hizmet verilen birimdeki yatak sayısına göre mevzuata uygun planlanmamakta, eksik çalışanla hizmet verilmekte, iş yükü artırılmaktadır.

4- İnsanın en temel ihtiyacı yeme ve barınma fakat görüyoruz ki hastanemizde yemekler gitgide her açıdan kötüleşiyor. Yoğun bir mesai harcayan sağlık çalışanlarımıza miktar, çeşit ve lezzet başta olmak üzere her açıdan yetersiz bir öğün sunuluyor. Birçok çalışan nöbetlerde ya evden getirdikleriyle, ya da dışardan yemek söyleyerek yemek ihtiyacını karşılamaktadır.

Biz çalışanlar için bu meselelerin bir an önce çözülmesini ve taleplerin karşılanmasını istiyoruz. Çalışanın hakkı, çalışana teslim edilmelidir diyoruz. 

5- Sonsöz olarak da teslim edilmeyen bir hakta bizim yani Türk Sağlık-Sen’indir. O da bu hastanede yetkili olduğumuzu, yapılan türlü ayak oyunlarına rağmen Çalışma Bakanlığının yetkimizi tasdikleyerek imzalı, mühürlü bir şekilde göndermesi de, kabul etmemekte ısrar edenlerin suratına tokat gibi çarpmıştır.

Yetki ile ilgili işlemin, üniversiteye de gereğinin yapılması için gönderildiği halde, bu konuda hala adım atmayanlar neyin peşinde bilmiyoruz? Ama bunu yapmak, mevzuatı çiğnemek, suç işlemektir. Defalarca dile getirmemize başvurmamıza rağmen hala bu tavır bir bilim yuvasına hiç yakışmamaktadır.

Yetki tespit tutanağındaki usulsüz evrakla alınan üyeler, sağlık sendikasına kaydedilmiş eğitimci üyeler sadece Türk Sağlık Sen’in şerhi ile değil başka sendikalar tarafından da tespit edilmiştir. CALIŞMA BAKANLIGININ görüşleri ve yasalar çerçevesinde yetki TÜRK SAGLIK SEN’ e teslim edilmemiş ısrarla yeni görüşler istenmiş ve gelen görüş TSS İ haklı görmesine rağmen yetki işin ehline verilmemiştir.

BEÜ Hastane çalışanlarının özgür iradesi gasp edilmeye çalışılmış, bu husustaki yasal mücadele devam etmektedir. Görev süremizi bu denli oyalama politikalarıyla gasp etmeye çalışanlar ZONGULDAK sendika tarihinin sayfalarına bir kara leke olarak düşmüşlerdir. Buradan sizlerin huzurunda bir hatırlatmayı tekrar yapmak istiyorum;

yöneticiler makamlarında devleti temsil etmektedir, her ne kadar Sarı Sen’in temsilcisi gibi davransalar da biz karsımızda devletin olduğu, bu makamların devleti temsil ettiği bilinci ve şuurundan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu anlamda hakkımızı mutlaka alacağız. Buna Üniversitemiz Yöneticilerinin de uyacağını herkes iyi bilmelidir. Bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan, sesimizi duyuran siz değerli basın mensuplarına, haklı mücadelemizde bizi destekleyen tüm Bülent Ecevit Üniversitesi çalışanlarına, Zonguldak Türkiye Kamu Sen İl temsilcimize, Türkiye Kamu Sen’e bağlı diğer şube başkan ve başkan yardımcılarımıza ayrı ayrı teşekkür eder, saygılarımı sunarım." ifadelerine yer verdi.

Editör: TE Bilisim