Eğitim Bir-Sen Zonguldak Şube Başkanı Kamuran Aşkar, okullara getirilen aşı ya da PCR testi zorunluluğunu eleştirdi. Aşkar, uygulamaların zorlama yolu ile değil; ikna yolu ile yapılması gerektiğine işaret etti.
Eğitim Bir-Sen Zonguldak Şube Başkanı Aşkar'ın konuyla ilgili açıklaması şöyle: "Bilindiği üzere Bakanlığımız emsali görülmemiş bir uygulamaya imza atmış, aşı ve PCR testi mevzuunda garip bir şekilde öğretmen ve idarecilerimizi karşı karşıya getirmiştir.
Aşı konusunda ısrarla söylediğimiz bir husus var: İnsanlar, zorlamayla değil ikna yoluyla aşı sürecine dahil edilmeli ve milletimizin bütünlüğünü zedeleyecek, toplumsal ötekileştirmelere zemin hazırlayacak uygulamalardan uzak durulmalıdır.
"ÖĞRETMENİN DERSE ALINMAMASI ZULÜMDÜR"
Öğretmen gibi toplumun en entelektüel kesiminin “derse almama” tehdidiyle karşı karşıya bırakılması bizim nazarımızda zulümdür ve bu durumu asla tasvip etmediğimizi belirtmek isterim. Öğretmenin okula getirilmesi ancak derse alınmaması çok yakın zamanda başka sorunları da beraberinde getirecektir.
Aşı olmayan öğretmenlerimizin illa PCR testine tutulması gerekiyorsa bu yoğun günlerde öğretmeni hastanelere doldurmak ve öğrencinin dersinin boş geçmesi yerine alternatif çözümler üretilmelidir.
Kaldı ki PCR yapacaksınız ve bunun bir hizmet olduğunu düşünüyorsanız, covid hastalarıyla dolu hastanelerde öğretmenimizi teste tabi tutmak yerine okullarımızda yerinde hizmetle bu işlemi gerçekleştirebilirseniz.
"OKULLARIN TEMİZLİKÇİ VE GÜVENLİK GÖREVLİSİ İHTİYACI ACİLEN GİDERİLMELİDİR"
Okullarımızda çözüme ulaşamamış bir yığın sıkıntı varken, okullarımızın ihtiyaçlarının karşılanmasında yetersiz kalınmışken öğretmeni derse almayarak itibarsızlaştırmak neresinden bakarsanız bakın yanlıştır. Covidle mücadele komple bir mücadeledir.
Geçen yıl okullara temizlik personeli olarak 500, güvenlik görevlisi personeli olarak da 232 kişi alınırken bu sene bu kontenjan 171'e düşürülmüştür. Daha da garibi bu 171 temizlikçi göreve dahi başlatılamamıştır. Okullara güvenlik görevlisi alınmamış, okullarda yeterli güvenlik sağlanamamıştır. Sanki her şey tamammış da öğretmenlerin aşısı eksikmiş gibi bir uygulama dayatılmaya çalışılmaktadır.
1. aşısını olmuş sağlıklı öğretmenlere PCR testi zorunluluğu getirilmesi, derslerin boş geçiyor olması telafisi mümkün olmayan bir sorumluluktur. Bu uygulamaları kınıyor ve acilen çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz. Öğrencilerin eğitim kayıplarının üst düzeyde olduğu bir yıl sonrası bu uygulamalar bizce oldukça tuhaf uygulamalardır.
Biz aşıya karşı değiliz, biz öğretmene yapılan muameleye karşıyız. “Okula alırım ama derse sokmam.” aymazlığına karşıyız. Kaldı ki bahse konu uygulamayla ilgili resmi bir yazı bulunmamaktadır. Bu da idarecilerimizin elini iki kere bağlamaktadır.
Müdürlerimiz, güvenlik görevlisine çevrilmek istenmektedir. Bu durumda öğretmenimiz hem öğrencisi, hem idarecisi, hem velisi ve toplumsal konumu karşısında itibarsızlaştırılmaktadır.
Okul İdarelerimiz Suni Gündemlerle Uğraştırılıyor
Bakanlığımız acilen konuyu gündemine almalı, çözüm üretmeli ve toplumsal gerginliğe sebep olacak tavır ve davranışlardan uzak durmalıdır. Öncelikler belirlenmeli, bu zorlu sürecin elbirliğiyle üstesinden gelinmelidir.
Okullarımızın personel ihtiyacı, temizlik malzemesi ihtiyacı ve ödenek ihtiyacı acilen çözüme kavuşturulmalıdır. İdarelerimiz bu kadar sıkıntıyla boğuşurken suni gündemlerle uğraştırılmamalıdır. Süreci elbirliğiyle atlatabileceğimize olan inancımızla bir kez daha yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını diliyorum."