İnsanlar arasındaki en büyük problemlerden biri, doğru iletişim kuramamak ve anlaşılmamaktır. Çoğu zaman kendimizi ifade etmeye çalışırız ama karşımızdaki kişi bizi yanlış anlar veya hiç anlamaz. Peki, neden anlaşılamıyoruz?
Çoğu insan bir konuşmayı gerçekten dinlemek yerine, ne söyleyeceğini düşünerek bekler. Karşımızdakini anlamaya çalışmadığımızda iletişim kopukluğu yaşanır ve yanlış anlaşılmalar kaçınılmaz olur.
Bazen içimizden geçenleri tam olarak nasıl anlatacağımızı bilemeyiz. Duygularımızı açıkça ifade etmediğimizde, karşımızdaki kişi yanlış anlamalar yapabilir. Netlik, sağlıklı iletişimin temelidir.
Herkes hayatı kendi bakış açısıyla görür. Kendi deneyimlerimiz, inançlarımız ve geçmişimiz, duyduklarımızı nasıl yorumladığımızı etkiler. Aynı cümleyi iki farklı insan iki farklı şekilde algılayabilir.
Mesajlaşma ve sosyal medya, yüz yüze iletişimin yerini almaya başladı. Ancak yazılı mesajlar, tonlama ve mimiklerden yoksun olduğu için kolayca yanlış anlaşılabiliyor. Bir şakanın bile ciddiye alınması veya bir mesajın soğuk algılanması mümkün.
İnsanlar genellikle karşısındaki kişinin düşüncelerini ve hislerini anlamaya zaman ayırmak yerine, kendi fikirlerini kabul ettirmeye odaklanıyor. Empati eksikliği, sağlıklı iletişimi engelleyen en büyük sebeplerden biridir.
Karşınızdakini sözünü kesmeden, anlamaya çalışarak dinleyin.
Duygu ve düşüncelerinizi doğrudan ve anlaşılır bir şekilde ifade edin.
 Karşınızdakini peşin hükümlerle değil, olduğu gibi anlamaya çalışın.
Kendinizi onun yerine koyarak nasıl hissettiğini anlamaya çalışın.
Jest ve mimiklerle sözlerinizi destekleyin, mesajlar yerine yüz yüze konuşmayı tercih edin.
İletişim, anlaşılmanın ve anlamanın bir dengesidir. Eğer gerçekten dinler, açık konuşur ve empati yaparsak, daha sağlıklı ilişkiler kurabiliriz.